Maksadı aşacak hamleler.
Kadınlarda watsap grubu kurmuş (tabi ki dee tevafuk) Neyse bu düşüncem de artık siz nerdesiniz oyum olsun.
Sen: Çamlı dağlardan ağaran şafak... Sen: Duru göllerin nilüferisin. Sen: Engin ovada sararan başak... Sen: Umut kaynağı, alın terisin. Sen: Gökte yıldızsın, uykularda düş... Sen: Yeşil ekinsin, sen beyaz gümüş.. Sen: Mavi denizsin sise bürünmüş... Sen: Sevda sırrının düğümlerisin. Sen: Her güzelliğin canlı sergisi Sen: Kalp yarasının em'i, sargısı... Sen: Benim dileğim, Hakk'ın vergisi.. Sen: Gönlümde saplı aşk hançerisin. Sen: Koyu gölgesin yaz sıcağında Sen: Olgun meyvesin dal kucağında Sen: Korsun, alevsin aşk ocağında Sen: Gadir Allah'ın şaheserisin. Sen: 'Ben'sin, gel gör ki ben 'sen' değilim Sen: Benim düşüncem, ruhum ve dilim Sen: Benim gözlerim, ayağım, elim... Emin ol, sen bana benden berisin. Abdurrahim Karakoç
Reklam
Erbain
"Benim adım insanların hizasına yazılmıştır. Her gün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu. Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olmasaydım ölüm ve acılar çatsaydı beni düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı. Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım"
Sayfa 161Kitabı okudu
Yanıl-sama
Eğer ben de herkese benzer , beni farklı kılacak olan bir düşüncem ya da duygum olmaz , topluluğun fikirlerine , geleneğine uygunluk gösterirsem , korunur , ürküntü saçan yalnızlıktan kurtulurum .
Ne başkalarıyla tartışabilir ne de kendimi savunabilirdim. Biri beni eleştirirse, ilk düşüncem karşımdakinin tamamen ve bütünüyle haklı olması gerektiğiydi, çok büyük bir hata yapmış olmalıydım, her şey bu kadar basitti işte.
400 syf.
9/10 puan verdi
Öncelikle yorumum bazı yerleri spoilerli olacak o yüzden kitabı okumamış olan arkadaşım yorumumu okumamanı öneririm kitap uzun zamandır listemde olup okumak istediğim bir kitaptı daha önceki kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da Ahmet ÜMİT'in dili çok akıcıydı olaylar heyecanlı başlıyor daha ilk sayfasından sizi etkisi altına alıyor
Patasana
PatasanaAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201223,9bin okunma
Reklam
RAB'be övgüler sun, ey gönlüm! Ya RAB Tanrım, ne ulusun! Görkem ve yücelik kuşanmışsın, Bir kaftana bürünür gibi ışığa bürünmüşsün. Gökleri bir çadır gibi geren, Evini yukarıdaki sular üzerine kuran, Bulutları kendine savaş arabası yapan, Rüzgarın kanatları üzerinde gezen, Rüzgarları kendine haberci, Yıldırımları hizmetkâr eden
191 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsan nehir gibidir; akar kendi yolculuğuna
Martin Luther King’in liderliğinde 1965 yılında yapılan “Selma yürüyüşleri / Özgürlük yürüyüşü” yüz yıllık bir mücadelenin sonucunu verdi ve siyahilere A.B.D. Başkanı Johnson'un Oy Hakkı Kanunu'nu çıkarmasını sağladı. Bu yürüyüşle ilgili (Özgürlük yürüyüşü/ Selma -2014) filmini izlemenizi tavsiye ederim.
Mahatma Gandhi
Mahatma Gandhi
‘nin 1930'da tuz
Yürümenin Felsefesi
Yürümenin FelsefesiFrédéric Gros · Kolektif Kitap · 20176,8bin okunma
Düşüncem beni her zaman ileri götürmüyor. Gelişi güzel bir o yana bir bu yana yalpalıyor.
Sayfa 90 - PanamaKitabı okuyor
İnsanın oltasının ucunda ani bir fikir birikimi oluşur… Hani onu temkinli bir şekilde çekerek alır, sonra da dikkatli bir şekilde yere serersiniz ya… Ne yazık ki düşüncem çimlerin üzerine yatarken ne kadar önemsiz görünüyordu; bu iyi bir balıkçının daha çok büyüsün ve bir gün pişirilerek yenmeye değecek bir boyuta gelebilsin diye tekrar suya bırakacağı türden bir balıktı.
Reklam
Kendilerini derecesiz bir zekâ ve kabiliyete sahip sayan arkadaşların arasında, mukaddes ve mağrur bir aptallığa sırtımı vererek yaşıyor ve sırf bununla mühim bir şey yaptığımı sanıyordum. Ne gayem, ne düşüncem vardı. Zekâm bütün kuvvetini, içinde bulunduğu âna sarf ediyordu. Yerinde bir cevap, keskin bir nükte bütün hakikatlere bedeldi. Böyle günübirlik bir fikir hayatının tabii bir neticesi olarak tezatlara, manasızlıklara, hatta edepsizliklere düşüyordum. İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...
Sayfa 249Kitabı okudu
.... Porno ve Kadınların Kendi Bedenlerini Metalaştırması Üzerine Moderm Kültürü Zehirleyen Uğursuz Eğlence Öncelikle yazıya geçmeden önce şunu belirtmeliyim ki burada anlatılan her şey kendi düşüncem ve kendi çıkarımlarımdır. Bu konuyu uzun süredir düşünmüş biri olarak bir yazı yazmaya karar verdim. Çünkü çevremden gördüğüm kadarıyla insanlar
…orada beni asan heriflere, asılmamı seyreden heriflere, diyeceğim ki: “Burada ölen yalnızca bedenimdir; ki zaten ölümlüydü, ölecekti. Ama düşüncemi öl-düremeyeceksiniz. Düşüncem yaşayacak,” diyeceğim.
Ulaşamamak tam olarak varmak demektir. Su canlısı suyu görmez. Ay’da yaşayan herkes ayın ışığını rengini göremez. Uzaklık ve dostluk bizim hikayemizdir. Bunun dışında her şey arzudur. Duyguların ortada olduğu yerde, kuşların seçimi kafestir. Özgürlüğün küçük genişliğini esirin gözünden görmek gerekir. Dağlar, sıra sıra dağlar içindedir, dağı çölde görmek gerekir. Bahçem ağaçsız olsa da Aklımda dikme düşüncem var. Şiiri, aşkı, vahyi Hepsini sahip olmadan yaşarım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.