Bunu saptamak istiyordun; çünkü hayat, o içerlerimize kaymış, içeri çekilmiş, hakkında tahminler yürütemeyeceğimiz kadar derinlere gitmiş hayatımız, bu gibi oluşlardaydı şimdi.
Çünkü ben şöhretin ne demek olduğunu anlamış değildim henüz; şöhret, arsasına baskın eden kalabalıklar yüzünden, taşlarının yerleri bozulan bir yapının resmen yıkılışıdır.
Görmeyi öğreniyorum. Bilmiyorum neden, her şey içimde daha derinlere işliyor, her zamankinden daha derinlere. Bir içdünyam varmış da bilmezmişim. Her şey şimdi oraya gidiyor. Orada neler olup bittiğini bilmiyorum.