İvan Aleksandroviç GONÇAROV - Oblomov
Roman, tembellik ve tembelliği simgeleyen ana karakteri İlya İlyiç Oblomov üzerinden, dönemin Rus toplumu ve soyluluğu hakkında derin bir eleştiri sunar.
Oblomov, çoğu zaman yatağından kalkmayan, hayal dünyasında yaşayan ve hayatında anlamlı hiçbir değişiklik yapmayan bir soyludur. Gonçarov, Oblomov’un bu tavrı üzerinden, Rusya’nın aristokrasisinin çöküşünü ve modernleşme sürecine ayak uyduramamasını sembolize eder. Romanın diğer karakterleri, Oblomov’un karşıtı olarak çalışkan ve enerjik. Ştolts ve Oblomov’un aşkı Olga, farklı yaşam tarzlarını ve değerleri temsil ederler.
“Oblomov” karakteri, edebiyatta ve dilde kalıcı bir etki bırakmış, hatta “Oblomovluk” kavramı, tembellik ve hareketsizlik anlamında kullanılmaya başlanmıştır. Gonçarov’un derin psikolojik tahlilleri, mizahi anlatımı ve toplumsal eleştirisi, “Oblomov”u klasik bir eser haline getirmiştir.
Bu kitap, yalnızca bir bireyin hikayesi değil, aynı zamanda bir dönemin ve bir toplumun aynasıdır. Okuyucuya, insan doğası ve toplumsal yapı hakkında düşündürücü ve geniş bir perspektif sunar.
Ayrıca bu kitap bir ay gibi kısa bir sürede yazılmış olmasına şaşırmayın, yazarın buna istinaden cümlesi “Yıllardır bunları kafamda taşıdım.” olmuştur.
Okurken gayet akıcıydı, uşağı ile ve diğer eve gelen misafirlerle geçen diyaloglar hoş güzeldi.
Tavsiye mi? Kesinlikle evet!
“Ben başka türlü seviyorum. Sizi arıyorum. Gittiğiniz zaman keyfim kaçıyor. Uzun zaman ayrılsak fena oluyorum.”