Hayırda inatçılık
Bir hayır işi söz konusu olduğunda, hiç bir şey, hatta geri çevrilme bile onu yıldırmıyor, hemen karşısındakini düşünmeye sevk edecek sözler buluyordu.
Sayfa 15 - İş BankasıKitabı okudu
Her fikir gibi milliyetçilik de, üzerinde tekrar tekrar, yeniden düşünülmezse basmakalıp hale gelebilir. Bir fikrin basmakalıp hale gelmesi ise onun ölümü demektir. Milli olan her şey bizi yeniden düşünmeye sevk etmelidir. Bunun için bir fikir, bir hadise, bir mısra, bir kelime kâfidir. Unutmayalım ki ebedi hakikatler bile, biz onları düşündüğümüz müddetçe vardırlar. Milliyetçilik, onu yaşarsak ve her an yeni bir şekilde ifade edebilirsek bizi besleyen asıl ana fikir ve büyük kaynak olur.
Sayfa 13 - Birinci baskının önsözü.
Filistinlilerin diğer Araplardan daha dinamik oldukları yönünde bir düşünceye sevk eden sebep; ne yıllarca İsrail işgaline karşı verdikleri silahlı mücadele ne de intifada yıllarında taşla kazanılmış başarılarıdır... Sokakta yürürken "oluşturulan pısırık Arap imajının burada hiçbir karşılığının olmadığını hissediyorsunuz. Yerinde duramayan kıpır kıpır gençler, öfkeli yaşlılar... Tüm sıkıntılara rağmen ticari olarak dışa açılmaya çalışan esnaf ve yeni yeni ortaya çıkan işadamı sınıfı.
Sayfa 67Kitabı okudu
Eğitimin amacı sadece sizi belli sınavlara hazırlayıp hayatınızın geri kalanında memur, avukat, ev hanımı ya da çocuk yetiştirme makinesi olmak gibi
yapmayı istemediğiniz bir şeyi yaparak geçirmeye zorlamak olmamalıdır. Sizi korkusuzca özgür düşünmeye sevk edecek, kavramanıza, sorgulamanıza, araştırmanıza yardım edecek bir
eğitim almakta ısrarcı olmalı, öğretmenlerinizden bunu talep
etmelisiniz. Aksi halde hayatınız boşa gider, değil mi?
Ney mi, trompet mi? Ney değersizdi, gericiydi ve vatansever değildi, çünkü dinleyeni düşünmeye ve üzüntüye sevk ediyor, kabir sessizliğine uygun düşüyordu. Trompete gelince, o insanları daha uyanık, daha çoşkulu kılıyordu. Vatansever bir enstrümandı trompet.
Buridan’a göre, insan iradesi, her tür acele kararı dengelemeye çalışacak ve ahlaki karar alma yetisine sahip her aklı başında insanı hangi eylemin en çok fayda getireceği, en anlamlı olacağı konusunda düşünmeye sevk edecektir. Söz konusu insan seçeneklere dair bütün muhtemel sonuçları, bütün sakıncaları enine boyuna düşünmeden hiçbir karar almayacaktır. Bir başka deyişle, tam anlamıyla rasyonel bir insan, atacağı bir sonraki adımı düşünürken, nihayetinde kendi sonunu hazırlayacaktır.
