Kabullenerek güçlenmek için yaşam dersleri. . Kendini bilmek neyden yaptığını bile bilmek. . Kendi temel benliğini tamamen ihmal eden kişilerde de depresyon kaygı bozukluğu boşluk hissi ve bazen bedensel şikayetleri olarak ortaya çıkacaktır şunu söylemem gerekir Bu tür kendine yardım kitaplarını okuyan insanlar genelde sosyal benliğine öne alıp
Gene de bir sürü kağıt, defter ve not kaldı. (Artık bunları da atamazdım.) Sonra, fotoğrafları albümlere yerleştirmeğe başladım (Tarih sırasında bazı yanlışlıklar oldu herhalde.) Yüzüm, günden güne hiç değişmediği halde (bunu, her sabah aynada yaptığım gözlemlerle biliyordum), resimler arasında vahim farklar vardı. Bu değişikliği, yüzümde
Reklam
İlk hayal kırıklığı Saltanatın kaldırılması ile başlamıştı. Zaman zaman bazı topluluklarda Saltanatın kaldırılmasından çok Hilafetin Kureyş ailesinden olanların hakkı olduğu iddia edenler olmuş olsa da aslında Os- manlı ailesi de Kureyş'le ana tarafından akraba olarak bu fikri çürütmüştü. Reşit Rıza'nın da başını çektiği bazı Arap
Köy öğretmeni Olmak Allah'ım selamet ve Afiyetle nasip eyle
"Çok cömert insanlar.Tüm varlıklarını ortakmışım gibi benimle paylaşırlar.Her mevsim Ayrı güzel.Sonbaharı burada yaşamalısınız bir kere.Dağlar bile başka renge boyanır.Meşeler,sumaklar mosmor kesilir.Hele üzüm hasadı tam bir şenlik.Her yamaçta bir evin mahseresini kullanır,pekmez yaparlar.Ardıç oluklarında tepelenen küpeli kazanlarda
Sayfa 88 - Eğitim bir sen yayınları 16.Baskı Eylül 2021 Ankara
Ailemizin üyeleri hayatımızın her suretinin bir parçası. Tanıdıklarımız da var. Ve arkadaşlarımız. Sonra bizi her zaman büyük güçle çekip sürükleyen ''dünya'' var. Tüm bunları düşününce, kendi karakterimize sadık kalmak kolay değil. Göze batmadan, pek çok insanın yürüdüğü yoldan sessizce gitmek an akıllı yol. Az sayıda kişiye verilmesi gereken eğitimin herkese uygulanması çok korkunç bir şey gibi geliyor. Yaşım ilerledikçe okuldaki ahlak ile toplum içindeki ahlak arasında çok büyük fark olduğunu anladım. Okulda öğretilen ahlaka riayet eden biri kendini aptal durumuna düşürür. İnsanlar onları garip biri diye yaftalar. Hiç bir şekilde ilerleyemez, her zaman beş kuruşsuz kalır. Yalan söylemeyen biri var mı, merak ediyorum? Eğer öyle biri varsa, sonsuza kadar kaybedenlerden olacaktır. Akrabalarım arasında bunu tek başına yapan, doğru ve sağlam bir inancı olan, idealinin peşinde giden, kelimenin tam anlamıyla yaşayan birisi var ama tüm akrabalarımız onun arkasından atıp tutuyor. Aptal görülüyor. Ben böyle aptal görülüp sonunda kaybedeceğimi bildiğim için anneme ve diğerlerine karşı kendi düşünce tarzımın arkasında duramıyorum çünkü korkuyorum. Küçükken, duygularım başkalarının duygularından tamamen farklı olduğu için anneme ''Neden''? diye sormuştum. O zaman annem tek kelimeyle kestirip atmış ve kızmıştı. Annem ''Ne fena kızsın, problemin ne senin?'' derken üzgün görünüyordu.
Sayfa 20 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Ey okur sen ömrünü nereye veriyorsun? Hiç ve her. Bu ikisi arasında gidip geliyoruz nihayet. Hem hiçiz hem her. Katıksız bir çocuk merakıyla soruyorum ey okur, sen ömrünü neye veriyorsun? Yormasın seni bu soru. Kızdırıp üzmesin. Küsecek bir şey yok. Kimin sebebi daha önemli ki! Yok öyle bir sebep. Çünkü ömür, kimseninki, o kadar da mühim değil
41 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.