Sakin, mutevekkil ve munis bir Muslumanligin insan yüreğini genişlettigi, yeryüzüne ve gökyüzüne aşina kıldığı bir yaşayış ve düşünüş tarzı bu mübarek topraklarda, ne zaman kayıp gidecek olsak elimizden tutuyor.
“Yetkinliğin esası, iyi bir eğitim görmüş olmak; akılcı olanı, güzel sanatları, edebiyatı, felsefeyi, bilimi hiç bir bağnazlık karıştırmaksızın, gösterişsiz, içten bir aşk ile sevmektir. Görülüyor ki yetkinlik, özel bir eğitim ile oluşturulmuş özel bir duyuş, düşünüş ve yaşayış biçimidir.”
Reklam
Hegel'e göre tarih tek ve uzun bir düşünce zinciridir. Ama bu zincirin halkaları rastgele değil, belli kurallara göre birbirine eklenir. Tarihi dikkatle incelersek, bir düşüncenin daima daha önce dile getirilmiş başka düşünceler temelinde ortaya çıktığını görürüz. Ama bir kez ortaya çıktı mı, kaçınılmaz olarak bunun karşıtı bir başka düşünce de ortaya çıkar. Böylece iki karşıt düşünüş biçimi arasında gerilim oluşur. Ve bu gerilim her iki yaklaşımın en iyi yanlarını alan üçüncü bir düşüncenin gelişmesiyle giderilebilir. Hegel bunu diyalektik gelişme olarak adlandırmıştır.
Sayfa 413Kitabı okudu
Düşünüş ayrılığından dolayı hakaret, öteden beri bizde kullanılan aşınmış bir silahtır ki, şerefsiz bir miras halinde, aynı cinsten kalem sahipleri arasında nesilden nesile intikal eder..
Din ve dünya işleri birbiri içindedir. Devletin teokratik niteliğine dayanan ve halkın cehaleti ile taassubundan kuvvet kontrolünü hissettirir. Üniversite, düşünce terbiyesi bakımından medresenin hükmü altındadır. Kadin hür değildir, düşünüş hür değildir, yaşayış hür değildir .
Duyuş ve Düşünüş
Hiç durmadan, hayat öğütür devreden bu çark,
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.