Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ama yüreğin belleği vardır ve ben bizim o güzel başkentimizin hiçbir yerini unutmadım.
Öylesine doğru ki bu, biz kendimizden iyi olanlara nadir olarak bel bağlarız. Daha çok onların toplumundan kaçarız. Tersine, çoğu zaman kendimize benzeyen ve zayıf yanımızı paylaşan kimselere açarız içimizi. Demek ki kendimizi düzeltmeyi ya da iyileştirmeyi istemeyiz: Önce kusurlu diye hüküm giymemiz gerekir. Yalnızca acınmayı ve yolumuzda cesaretlendirilmeyi dileriz.
Reklam
“Temiz bir yaşama razı mısınız, herkes gibi?” Evet diyorsunuz doğal olarak. Nasıl hayır diyebilir insan? “Tamam. Sizi temizlerler. Bir iş, bir aile, örgütlenmiş boş zaman işte budur.”
Dahası, gazetelerin ilk sayfasını kaplamak küstahlığını gösteren ve başarıları beni iğrendiren mağara bilginlerine ayrı bir kin duyuyordum.
Kendimi yüksek konumlardan başka yerde hiçbir zaman rahat hissetmemişimdir.
Ovayı andıran düzlüklerin adamıydım.
Reklam
Yazar çıldırdı :D
Hatta vermekten öylesine zevk alıyordum ki, buna mecbur olmaktan nefret ediyordum.
Haklı yandaydım, bu da vicdanımın rahat olmasına yetiyordu.
Doğruluk duygusu, haklı olmanın verdiği doyum, kendini değerlendirmenin sevinci, bayım, bizi ayakta tutan ya da ilerleten güçlü zembereklerdir.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.