Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tüm insanlar hakkınızda iyi konuştu mu, vay halinize!
Orada dikildikleri halde orada bulunmayan Hollandalılarım gibiydim: En fazla yer kapladığım anda ortada yoktum.
Reklam
Gerçi bazen yaşamı ciddiye alır gibi oluyordum. Ama ciddi şeyin kendisinin boşluğu çabucak gözüme çarpıyor ve elimden geldiği kadar rolümü oynamaya devam ediyordum yalnızca.
"Nereye gidersem gideyim bu anıların yükünü yanımda götürüyorum."
“İnsanda karakter olmayınca yöntem bulması gerekir.”
"Haklısınız, suskunluğu sağır edici onun. İlkel ormanların sessizliğidir bu, ağzına kadar yüklü olan."
Sayfa 9 - Can Yayınları, 39.baskı-Nisan 2020Kitabı okuyor
Reklam
Kader koşarak kaçabileceğin bir şey değil belki ama hep süründürecek de değil seni.Her düşüş geçmişte bir başka düşüş getirir akla belki ama düşebilmek için ayakta olmak gerekir,demek ki her seferinde bir şey ayağa kaldırmış seni… Hayat devemlılıktan,süreklilik ve değişimden ibaret.Bir akışın içerisindeyiz ve hepimiz bunun bir parçasıyız.Her şey insan için.Düşüşler de yükselişler de bizim için.Acılar ve sevinçler bizim için.Kaçmalar ve savaşmalar,sevgi ve nefret,pes etmek ve direnmek bizim için.Yaşamak ve ölmek…bizim için.Tüm bu bilinmezliğe rağmen yaşamak istemek ve hayal kurmak bizim için. Ağlamanın ya da düşmüş olmamın güçsüzlükle bir ilişkisi yok,öç alma içgüdüsünün de öyle.Birini edebilmek,birini kırabilmek,tek bir damla gözyaşı dökmüyor olmak ya da insanı insan yapan değerlerden uzaklaşmanın güçle bir ilgisi yok.Gücün kas hücreleriyle de bir ilişkisi yok.Zira güçsüz olmakta da bir sorun yok.Her darbede dik duramayabilir insan ve bu normaldir.Bizler insanız.Bazen kaldıramayız,yıkılırız ve tekrar ayağa kalkarız.Bizler etten kemikten değiliz yalnızca,bir kalp bir de ruh taşıyoruz içimizde.Onların aldığı yaralar çabuk iyileşemez ve bunun acısını duymak kadar normal bir şey yok.
Derler ki, uçurumun kenarında duranların içinde hep kendilerini hiçliğe bırakma isteği uyanırmış. Bence intiharların ve cinayetlerin çoğu sadece,revolver zaten ellerinde olduğundan dolayı gerçekleşmiştir. İşte aynı uçurum burada da vardı. İşte kenarından atlamaya karşı koyamadığınız o kırk beş derecelik düşüş ve görünmez bir şeyin tetiğe çekmeniz için olan çağrısı. Fakat her şeyi gördüğümü, bildiğimi ve sessizlik içinde ölümümü onun ellerinden beklediğimi fark etmesi belki de bunu yapmasına engel olabilirdi.
"Benim kendisinden nefret ettiğime inanan biri, onu geniş bir gülümseme ile selamladığımı görünce apışıp kalıyordu. O zaman, yapısına göre ya bendeki ruh büyüklüğüne hayran oluyor ya da ödlekliğimi küçümsemeyle karşılıyordu, oysa bu davranışımın nedeni daha basitti: Adını bile unutmuştum adamın. İlgisiz ya da nankör kılan aynı sakatlık o zaman büyük ruhlu hale getiriyordu beni."
Sayfa 39 - Can Yayınları, 39.baskı-Nisan 2020Kitabı okuyor
Hızlandıkça Azalıyorum
Hız (aceleci­lik) sadece iğrenç, iblisçe birşey olsa neyse, dahası cehennemin ta kendisi, bir bataklığa saplanış, bir deli gömleği. Şimdiki zaman varoluşuyla vardı, zaman vardı; artık ne şimdiki zaman, ne de za­man var. Düşüş'ün çılgın hızı bir hiç'in dipsiz boşluğuna savur­du bizi.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.