Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Charles Bonnet Sendromu: Charles Bonnet adında bir avukat vardı. Geçinebilmek için avukatlık yapsa da derin merak dolayısıyla çok sayıda doğabilimciyle yazıştı, kitaplar yazdı. Fakat Bonnet'in yayınları arasında konu olarak diğerleriyle hiç uyuşmayan bir örnek de vardı. 1760 yılında dedesinin sıradışı tecrübeleriyle ilgili bir makale
Sayfa 67 - Metis BilimKitabı okudu
Manzarası duvar, beton İçi sımsıcak, kafasında soru cevaplar sürtüşür Varken hatırlayan üç beş Gittiğinde geride kalır ulaşamaz tabuta Ön protokol, manşet, fotoğraflar parlak ve net Taziyeler gözyaşılı, hüzünlü gibi Oysa hiç çalmamıştır o numaraya telefonları En çok ah vah edenlerin Belki de kayıtlı değil rehberlerinde Binlerce numara arasında bu üşüyen adam Moda bir yas ritüeli Ah ve vah ah ah Kimsesizin kimsesi, mutlak hakim her daim belli Diyorki arkadan bir ses inandık ve tasdik ettik Bilsede bilmese de birileri Düğün varmaktır bu menzilde aşka Geçer geçer elbette bu maskeli hava Üç çocuk, Üç kitap, Ev kira. Yağmurda yağıyor şimdi gözyaşı taklidine de gerek yok Dünya bu istemez misin onların olsun demedi mi sevgili Dünya bu sizin olsun Güneş gözlükleri ve siyahlar Çelenklerde çiçek ölüleri Yas yas yas Dünya ölü
Reklam
96 syf.
·
Puan vermedi
Sâdık Hidayet, modern İran edebiyatının önemli temsilcilerinden biri.Eserlerinde sıklıkla varoluş, yalnızlık, umutsuzluk, ölüm, boşluk, intihar, yabancılık, uyumsuzluk gibi temaları işlemiş, yazar. Kör Baykuş benzeri varoluşun, anlam arayışının sorgulandığı metinlerde, yazarın yaşam öyküsü ile bağ kurarım ister istemez. Sâdık Hidayet, daha 11
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,2bin okunma
520 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Serçeyi Öldürmek ~ Dilan Durmaz . Uzun zamandır herkese önerdiğim güzellik sonunda ellerimde hala inanamıyorumEfsun’la beraber acı çekip yine de güçlü kalmayı öğrendim ve bu kadına hayranım! Fetih zaten bambaşka bir konu En başa dönersem Efsun Zorlu ile başlıyoruz. İzmir’de büyümüş ve tıp fakültesinden mezun olunca mesleği için Şanlıurfa’ya gitmiş
Serçeyi Öldürmek
Serçeyi ÖldürmekDilan Durmaz · İndigo Kitap · 202430 okunma
Adam geri dönüp yine başını okşadı. Pat peşine düştü adamın. Şaşkınlığı iyice artmıştı. Çünkü o adam, iyi bildiği ve içinden güzel yiyeceklerin çıktığı odaya girmişti. Duvar kenarındaki kanepeye oturdu adam. Ona sıcak ekmek, yoğurt, yumurta ve başka yiyecekler getirdiler. Adam ekmek parçalarını yoğurda bulayıp onun önüne atıyordu. Pat yiyecekleri önce aceleyle, sonra ağır ağır yiyordu. Sevimli ve âcizlik ifade eden kara gözlerini adama dikmiş kuyruk sallıyordu. Uyanık mıydı yoksa düş mü görüyordu?
Tuivaii gözünden Komşuculuk
Bir aiga(aile) diğerinin ne yaptığını bilmez. Sanki yalnızca taş bir duvar değil de, manono, apolima ve savaii gibi birçok deniz ayırır onları. Çok zaman birbirlerinin adlarını bile bilmezler. Giriş deliğinde karşılaştıklarında ya isteksizce selamlaşır, ya da düşman böcekler givi mırıldanırlar. Gören de bir arada yaşamak zorunda kaldıkları için hiddetlendiklerni sanır
Reklam
120 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
"Aşk hançerini vurdu derinden, çaresini bulamazsan ölürsün dediler."
"Aşk köprü kurmaktır. Ama insanlar köprü kuracaklarına, duvar ördükleri için yalnız kalır."
Isaac Newton
Isaac Newton
** Yeni tanıştık belki de Ama kim bilir belki de hep vardın Eşlik ediyordun sessiz ve sinsice belki de
İki Kız Kardeş
İki Kız KardeşEdith Wharton · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013390 okunma
Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak.
Sayfa 184Kitabı okudu
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
İz bırakmak
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."
Reklam
Dimaşk'ta Arapların (müslümanlar) Dimaşk Camii (Şam Ümeyye Camii) dedikleri bir mescitleri vardır. Dünyada bucaminin bir benzerinin daha olduğunu zannetmiyorum. Halk bu caminin Ben-hadad sarayı olduğu söyler. Burada (cami)sihirli bir işçilikten çıkmış, senenin günlerine göre açılan delikleri olan kristal camdan mamul bir duvar bulunmaktadır.
Belirsiz ve genel bir duyguydu bu ama iliğine işlemişti sank; çok yüksek ve uzun bir duvar boyunca gelip aradığı kapıyı bulan bir adam gibiydi… ama kapı kilitliydi.
TEMBELLİK VE DEĞERSİZLİK
İnsanlar olarak baya tembel olmuşuz. Yerinden kalkıp hareket edenimiz, eli iş tutanımız, ekmek kazanmak için emek verenimiz pek yok. Birkaç cümle konuşanımız, muhabbet edenimiz desen onlar da az sayıdadır. Herkeste bir sessizlik, bir başını kuma sokma hâli hâkim olmuş. Kimse kimseye karışmamak için bin takla atmaktadır. Herkes günü kurtarma
633 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ŞİRAZE Acılar içinde , sırları kalplerinde saklı kadınlar. İstedikleri tek şey , sadece bu adaletsiz dünyada İnsan gibi yaşamak... Bu bir Istanbul efsanesi... Ve bu şehrin gizemli hikayesi... Efsanenin baş karakteri Vildan namı değer Şiraze Daha ilk doğduğunda hayata mağlup başlamıştı, annesini doğduğu gün kaybetmişti, onunda ölüm emri verilmişti
Şiraze
ŞirazeDeniz Üstündağ · Dls Yayınları · 202313 okunma
Yaşını tahmin etmek imkansız gibiydi. Cenevre’nin en yaşlıları bile, Zacharius Usta’nın zayıf ve sivri başının ne zamandan beridir omuzlarının üstünde titreyip durduğunu, onu ilk defa hangi gün, uzun beyaz saçlarını rüzgâra salarak şehrin sokaklarında yürürken gördüklerini söyleyemezlerdi. Bu adam yaşamıyordu. Duvar saatlerinin sarkaçları gibi, bir o yana bir bu yana sallanıyordu.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.