Yaşını tahmin etmek imkansız gibiydi. Cenevre’nin en yaşlıları bile, Zacharius Usta’nın zayıf ve sivri başının ne zamandan beridir omuzlarının üstünde titreyip durduğunu, onu ilk defa hangi gün, uzun beyaz saçlarını rüzgâra salarak şehrin sokaklarında yürürken gördüklerini söyleyemezlerdi. Bu adam yaşamıyordu. Duvar saatlerinin sarkaçları gibi, bir o yana bir bu yana sallanıyordu.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları