GAZZE
İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze'nin çeşitli bölgelerinde 8 katliam gerçekleştirdiği, söz konusu saldırılarda 274'ü Nusayrat Mülteci Kampı'nda olmak üzere toplam 283 Filistinlinin daha yaşamını yitirdiği, bazıları ağır 698 Filistinlinin yaralandığı belirtildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 37 bin 84'e, yaralı sayısının 84 bin 494'e yükseldiği kaydedildi. İsrail, Gazze Şeridi'ne 250 gündür gözü dönmüşçesine saldırıyor. İsrail ordusu Gazze'de, tarihe kara leke olarak geçecek çok sayıda toplu katliam yaptı. 37 binin üzerinde Filistinliyi öldüren İsrail güçleri, on binlerce evi, yüzlerce camiyi, kiliseleri ve eğitim kurumlarını yerle bir etti. Gazze Şeridi'ndeki nüfusun neredeyse tamamı yerinden edildi. BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, Gazze'de nüfusun yarısına tekabul eden 1 milyondan fazla kişinin Temmuz ayı ortasına kadar ölüm ve açlıkla karşı karşıya kalmasının beklendiğini açıkladı. Açlıktan bebekler masum çocuklar ölüyor. *Değerli kardeşlerim Bizlere de önemli bir görev düşüyor elimizden geldiğince yardım yapalım. Kayıtsız kalmayalım. Karınca kararınca ne yapabilirsek kârdır. Lütfen duyarlı olalım.
Frans De Waal
"Empati için başkalarının farkında olmak, onların ihtiyaçlarına duyarlı olmak gerekir."
Reklam
Florence Littauer
"Diğerlerine karşı duyarlı olmak dinlemeyi ve gözlemlemeyi öğrenmekle başlar."
Cemal Süreya heyecanla 27 Mayıs’ı Destekledi
Kültür Sanat Şair-yazar Selçuk Küpçük yeni kitabında modern Türk şiirinin belleğine dair bir yoklamada bulunuyor. Cemal Süreya, sağ-sol, şiirde Alevilik ve Kürtlük meselesinin anatomisine iniyor. Cemal Süreya heyecanla 27 Mayıs’ı destekledi Selçuk Küpçük yeni kitabı ‘Modern Türk Şiirinde Bellek Arayışı’nda Türkiye’nin 1950’lerden günümüze
Bundan sonra söz size kaldı.
Kitaplar insanlığın tarih boyunca biriktirdiği bilgi ve deneyimlerin en önemli taşıyıcılarıdır. Onlar bizlere farklı dünyaları yaşamları ve düşünceleri tanıtarak empati kurmamızı bilgi sahibi olmamızı ve eleştirel düşünmemizi sağlar. Ancak son zamanlarda 1000kitap da yaşanan bazı tartışmalar bu evrensel değerin ne kadar önemli olduğunu bir kez
Şöyle düşün; İki kişi var karşında ve sen onların aralarında geçenlere şahitlik ediyorsun. Biri diğeriyle konuşmaya çalışıyor ama diğeri onu duymazlıktan ve görmezlikten geliyor, biri öyle çok sınır bilmiyor ki, diğerinin sınırlarını, alanını durmadan ihlal ediyor, biri diğerini yalnız bırakıp onu derin bir üzüntüye, yorgunluğa, çaresiz hissetmeye bırakırken dönüp onun ne hissettiğine bakmıyor ve ona şefkat duymuyor bile.. biri diğerine taşıyamayacağı kadar yük verip, kendisi o yükü taşıyanın ne kadar zorlandığına bakmadan başka herkesin yükünü hafifletmeye çalışıyor. Ne kadar rahatsız edici değil mi? Dışarıdan bakıldığında ne kadar adaletsiz ve haksızca geliyor insana.. Hatta o kadar ki,bunu gördüğünde müdahale edeceğim diye kendini durduramıyor... Aslında o izlediğini insan kendine yapıyor. Bazen de öyle yaptığını farketmediği birilerine. Fakat kendine o kadar şefkat duymuyor ki, haksızlık yapıyor olduğunu gördüğü kişinin yaptığını kendinden tanıdığını farketmiyor bile. O kişinin de yaptıklarını farketmediği gibi.. Baktığın zaman izlediğinin en çok seninle ilgisi var.. onlar sadece sana bir şeyleri gösterip sahneden çekilmek için o deneyimi yaşadılar. Yani sen anla diye biri ezerken,bir diğeri de ezildi... Kendine duyarsız kalan, duyarlı olmayı öğretecek deneyimler çekiyor kendine.Bir yerde acı verici bir olay olduğunda ona tanık olmak,aslında bizde bir duyguyu şifalandırmak,kendimizdeki kör noktayı karşıdan görebilmek için oluyor.
Reklam
353 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.