İslam’ı yaşamak; sadece namaz kılmak, oruç tutmak, umre ve hacca gitmek değildir; mütevazi, duyarlı, dürüst, adil, vicdanlı, diğergam olmak; sorumluluk bilinciyle, şeffaf ve temiz yaşamaktır. Mustafa SEKİLİ
Duyarlı olmak
Bugün hayatımda ilk kez bir canlının gözümün önünde can çekişerek öldüğünü gördüm. Bugün sanki ben öldüm. Allah kimseye böyle bir şeyi ne yaşatsın ne de göstersin. Sabah işe giderken bir grup kedi yolun karşısına koşarak geçti. Tam o esnada bir taksi kedilerin önüne çıktı. Çoğu şanslıydı kurtuldu ama bir tanesi gözlerimin önünde arabanın altında kaldı ezildi. O an ki duygularımı anlatamam. Çoğu insan sadece bir kedi diyebilir, bir gün hepimiz ölücez diyebilir ama durum bu kadar basit değildi benim için. Şok geçirdim. Etrafta herkes gördüğü halde hiçbir şey yapmadı. Tereddütle önce durup sonra yoluna bir şey olmamış gibi devam eden taksiciyi durdurmadı. Ben o sırada ellerim titreyerek yaralı kediyi alıp yolun kenarına taşıdım. Ne yazık ki o an plakayı alacak kadar soğuk kanlı değildim. Bir şekilde yardım etmek istedim ama ne yapacağımı bilemedim. Etrafta veteriner var mı su getirir misiniz diye sormakla yetindim. Duyarlı bi hanfendi yardımcı oldu 153 beyaz masayı ara dedi ama çok geçti artık o kedi için. Uzun süre kendime gelemedim ağladım. Çaresizlik çok kötü bir şeymiş. Her ne kadar hayvanda olsa ölüm çok kötü birşeymiş. Umarım o taksi şoförü sabah uyanıp akşam yatana kadar vicdan azabı çeker. Herkes yaptıklarının sorumluluğu almalı. Onlarda can onlarında sevilip korunmaya hakkı var. Lütfen tüm canlılara karşı duyarlı olalım.
Reklam
Metin Altıok
Acı çağdaş yaşamın bir zorunluluğudur ve duyarlı olmanın sonucudur. Şairin acı ile hesaplaşması gerekir. Bugün onurlu insan, içinde bulunduğu olumsuzluklar karşısında, onları ortadan kaldırmak elinden gelmediğine göre, acı duymak zorundadır. Bu bir kefaret sorunudur. Aydın kişi acı duyarak güzelliğin, inceliğin kefaretini öder. Alaturka olmak öyle sanıldığı kadar kolay bir iş değildir. Eğer olabildimse, yani Türk usulü bir şiir yaratabildimse ne mutlu bana.
Hanım hanımcık ol, böyle denecek Leyla'ya. Ve o da öyle olacak. Çöle düşen Mecnun, Leyla değil. Leyla ağlamak için bile bahane bulmak zorunda. Ben öyle miyim ya? Şirin'in bahtına düşen, uğrunda dağlar delinen olmak olacak, dağları delen değil. Suyu bulmak Ferhat 'ın bahtı. Aslı, en fazla bir ah, felekleri tutuştursa da. Açılıp kapanan düğme Aslı boyundan ayağa. Yanıp küle dönmek Kerem'in hakkı olacak. Ben Aslı gibi miyim ya? Evli evinde, yerli yerinde, bana yazılansa, benim alnıma, Yusuf'un gömleğini yırtmak boydan boya, nasıl karşı çıkarım yazgıma? Adım, ey geçmiş ve gelecek zamanların dişil ve doğurgan, duygusal ve duyarlı, hanım hanımcık,durağan ve çaresiz ve lekesiz bütün hikaye kahramanları. Adım adınızla birlikte anılsa da dağlar ve ırmaklar arasında, gökler ve yer arasında olduğu kadar mesafe olacak adımla adınız arasında. Siz yazgınızda iffetli,çaba harcamayacaksınız eteğinizdeki çamuru akıtmaya. Ben yazgımı yükleneceğim önce, sonra yazgımdan iffet çıkaracağım. Bu yüzden Yusuf'un arka tarafından yırtılan gömleğinden Züleyha'nın önden yırtık eteğine kadar uzanacak yolum, adım adım. Aşk benim hakkım.
Sayfa 82 - timaşKitabı okudu
Her genç komünistin görevi öncelikle insancıl olmaktır, insanın özüne, aslına en yakın olacak kadar insancıl olmak; çalışarak, öğrenerek, halkla ve dünyanın tüm halklarıyla sürekli yardımlaşma ve güç birliği içinde, insanın aslına, özüne ulaşmaktır; dünyanın herhangi bir köşesinde bir adam öldürüldüğünde içinde acı bir sezgi uyanacak kadar duyarlı olabilmek ve herhangi bir yerde yeni bir özgürlük bayrağı dalgalandığında çılgınca heyecanlanmaktır.
Dostoyevski'den inciler.
1. “Sevmek, güzel birinde aşkı aramak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın, beklenmedik bir anında kendini bulmaktır.” 2. “Yeni bir adım atmak ve yeni bir söz söylemek, insanların en korktuğu şeylerdir.” 3. “Acı çekmek, büyük bir zekaya ve duyarlı bir yüreğe sahip kişiler için her zaman kaçınılmazdır.” 4. “Gece ne kadar karanlıksa,
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.