Ruhum kendi olgun meyveleriyle yüklü. Kim gelip devşirmek ve tadına doymak ister? Yok mu iyi yürekli ve cömert biri, gelecek ve benim güneşe sunulmuş ilk mahsulümle orucunu açacak, böylece bereketimin ağırlığından beni kurtaracak?
Yok mu?
Karanlık üstünüze çöktüğünde şöyle deyin:
"Bu karanlıklar henüz doğmamış şafaktır; her ne kadar gecenin doğum sancıları içime dolsa da, tepelere doğan şafak bana da doğacaktır."
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki?
Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncüye ve dördüncüye de mi o? .. Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?..
Kederli insan ancak yalnızlıkta huzuru bulur; yaralı bir ceylanın, iyileşene ya da ölene kadar bir mağarada saklanmak için sürüyü terk etmesi gibi, o da insanlardan kaçar.