687 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Neden Bir İnsanı Öldürme(me)liyiz?
Muhteşem bir roman. Benim bu kitapla olan mücadelem çok uzun sürdü. Birinci okuyuşumda o kadar sıkılmıştım ki... Bu, ikinci okuyuşum oldu. Birinci okuyuşumda ne kadar sıkıldıysam ikinci okuyuşumda o kadar sevdim kitabı. Sonra şu çıkarıma vardım: Ergenlik döneminde değil, daha sonra okunması gereken bir klasik, Suç ve Ceza. Bir de karakterlerin
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022159.8k okunma
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Çok mükemmel düzgün bir üslupla ve akıcı bir kitap, özellikle marya ile tanışma dönemi başladığında kitap alıp götürüyor, marya ölmesi ile çok duygulandım. En sonda diyor ki içindeki yaşama sevincini kaybettikten sonra hür olsan neye olmasan neye yarar.
Yurdunu Kaybeden Adam
Yurdunu Kaybeden AdamCengiz Dağcı · Ötüken Neşriyat · 20201,549 okunma
Reklam
202 syf.
7/10 puan verdi
Rubailer
Semerkant
Semerkant
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam
Ömer Hayyam'ın Rubailer'ini Semerkant kitabını okurken böyle bir kitap yazdığını öğrenince okumaya karar verdim. Şaraptan cennetten cehennemden hayattan vs. bahsedildiğini biliyordum ama elbette neredeyse her bir dörtlüğünde de şaraba olan ilgisini beklemiyordum. Bazı rubaileri Tanrıya meydan okurken yer yer kadere söylenirken dine karşı çok da iyi duygular beslemediğini belli ediyordu-tabii bütün bu rubailer ona mı ait bilinmiyor. Bazı isyanlarında ona hak verdim. Kimisi çok saldırgan görür sevmez kimisi de dediklerinde haklı der çok sever ama ben şahsen ikisi arasındayım. 2 tanesini paylaşayım Dedim: Artık bilgiden yana eksiğim yok; Şu dünyanın sırrına ermişim az çok. Derken aklım geldi başıma, bir de baktım: Ömrüm gelip geçmiş, hiçbir şey bildiğim yok. Hayyam, günahım var diye tasalanma, Bunun için dertlere düşmek boşuna. Günah olacak ki Tanrı bağışlasın. Rahmet neye yarar günah olmayınca.
Dörtlükler
DörtlüklerÖmer Hayyam · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202122.4k okunma
272 syf.
·
Not rated
Güzelliğe taparak mükemmelleşmeye çalışmak...
- Bana resmi yok ettiğini söylemiştin - Yalan söyledim, resim beni yok etti. Dorian, aldandı güzelliğine ve haz duygusu arada her şeyde , kötülüğü kafasında güzellik idealini hayata geçirmenin bir yolu olarak gördü ve o portreyi yok ederek her şeyi düzeltebileceğini sandı , sonra tekrardan iyi bir insan olmak istedi ama artık ruhu ve kibri onu mahvetmişti. Dorian için hiç umut yok muydu yani? Birazcık (spoiler) uyarısı Gerçekten insan olarak bizi biz yapan duygular, düşünceler vardır: vicdan gibi , merak gibi... Basil ressamımız Dorian 'dan o kadar çok etkilenir ve portresini yapmaya karar verir. Bu portenin ona sanat dünyasında yeni bir anlam getirdiğine inanır. Lord Henry ise Basil'ın arkadaşı, hedoist her şeyden haz duymak için yaşayan ve Dorian'ın resmen kanına girip zehirleyen kişidir. Dorian ise bu portreye bakarak "keşke ben hep geç kalsaydım da şu resim yaşlansaydı" der ve her şey bu noktadan sonra başlar. Henry ile fazla takılır ve düşüncelerini benimser. İlerledikçe kendi güzelliğine hayranlıkla yaşamaya devam eder ve kötülük yapar , birçok kötülük. Artık eski Dorian değildir , bir gün tablosunda izler görür ve inanamaz ama bir yandan da sevinir çünkü yaşlanmayacağını düşünür. Aslında o porte onun ruhunu ve vicdanını yansıtır , bir hüznün resmi gibi kalpsiz bir yüz. Hani bir söz vardır ya; insan ruhunu yitirdikten sonra dünyalar onun olsa neye yarar. İşte bu söz bu kitap için yazılmış olabilir. Filmi de var ve etkisinden çıkmadan onu da izleyeceğim. Buraya kadar okuyanlar için teşekkür ederim, hoşça kalın , okur kalın.
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · İş Bankası Yayınları · 202173.2k okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Tanrının ortanca çocukları
"Kaç kuşaktır insanlar nefret ettikleri işlerde çalışıyorlar; neden? Gerçekte ihtiyaç duymadıkları şeyleri satın alabilmek için. Bizim kuşağımız büyük bir savaş görmedi, büyük bir buhran yaşamadı; ama bizim de bir savaşımız var. Büyük bir ruhani savaş bu. Kültüre karşı büyük bir devrim hazırlıyoruz. Büyük buhran bizim hayatlarımız. Biz ruhani
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209.7k okunma
540 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
İçimiz hep bir hoşçakal ülkesi...
"Yeni bir söz söylesem neye yarar ki, Söyleyemediklerim ince bir sızı..." Adı gibi zarif, nahif, lâtif bir insan. Dememiş mi Erdem Beyazıt onun için "Zarif bir inadın adıdır Cahit." diye. Yaşasaydı tanışmak için can atardım ya orası ayrı. Bana çok farklı duygular yaşatıyor şiirleri. Çok farklı bir estetiği, duruşu var. Çok enteresan biri. Hatta bence bu dünyadan değil böylesi bir insan. Duygu dünyamda çok önemli bir role sahip bu zarif adam. Tek kelimeyle beni benden alıyor, semalara kadar çıkarıyor. Yüreğine sağlık gerçekten. Şiirlerinde İslami motifler ön planda, bu minval üzerine insanı sorgulayan bir tutuma da sahip kendisi. Hatta aldı şiirlerini buzlara yazdı, kızlara değil. Tek başına yeter değil mi onu okumaya, ona şans vermeye. Buzdağının şairi olması yeter bana. Kimi anlamadığını söylüyor şiirleri ama olsun anlamasınlar diye yazdı ya Zarifoğlu bu şiirleri. Hem zaten o da demiyor mu ki: "Hiç kimse, şu ya da bu şiiri anlamak zorunda değildir... Şiirimi bana şikayet ediyorlar. Anlamıyorlarsa niye rahatsız oluyorlar bilmem?... Ben de botanikten hiç anlamam.. pardon, ekonomi diyecektim... Şiirimi anlamayanlar, etraflarındaki zeki entellektüel ve değerlerine inandıkları bazı kişilerin anlayıp, değerli bulmaları karşısında komplekse kapılıyorlar mı diyelim!" Unutmadık seni unutmaya da niyetimiz yok. Rabbim mekanını cennet etsin güzel yürekli insan...
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20214,023 okunma
Reklam
160 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 6 days
Sen çok kalabalıksın.
Yalnızlığın ortaya çıkardığı o güzel ve samimi duyguların insanıyım.Bir ormanda ormanın bilincinde ama kendinin de farkında bir ağacım.Ve ben seni bugüne kadar kimsenin sevmediği ve hiçbir zaman sevemeyeceği kadar güzel ve özel severdim ama sen çok kalabalıksın.Bu kalabalık ikimizi de yorar.Benim adına insan denen çok yorgunluklarım var.Sen gelme.Nerede mutluysan orada kal.Yanı kalabalık olana özel kalsan neye yarar? -sayfa 141 Kadınlara, kadınların hislerine daha çok hitap eden nokta atışları ile evet tam da böyle dedirten,yer yer o kadar değil,yer yer ben yaptım bunu diyebileceğiniz kısa kısa kıssalar ve hikayeler ile sıkmadan okunacak ve unutulmayacak bir dil ile yazılmış insanî duygular ve sebeplerini ele alan zamansız bir kitap.
Kendine Hoş Geldin
Kendine Hoş GeldinMiraç Çağrı Aktaş · Olimpos Yayınları · 201910.5k okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
İnsan yaşamı
Ah insanlık... Kendi hayatını idame ettiren elleri öpülesi köy insanları, temiz, saf, iyilik dolu koca yürekler ne güzel hayatlarınız vardı sizin yitip giden canlar dan önce. Köyleri de çocuklarıyla mutluluğun ana yurdunda keyifle yaşayan çalışan çabalayan hayatın acı yanında nasırlı ellerin ürettiği altın başakları toplama sevincine bürünen deli dolu yürekli bir ailenin savaş sonrası dört erkek ferdini kaybettiği acı dolu bir hikâye ne zaman bir yanım acısa sarılırım toprak anaya ... Açılardan iyileşirim ben ah toprak anam yüreği kor ateş gibi çocukları için yanan anam hangi ana çocuğunu doğurduktan sonra, büyüttük ten sonra ölmesini ister ki... Hangi aşık maşuğunun ölümüne dayana bilir ki. Kör olası savaşlar olmasa, katliyamlar, olmasa, insanın özgürce yaşama isteği olmasa, savaş için mi doğdu çocuklar, geç kızlar, yeni olgunlasmaya yüz tutmuş gençler savaş icinmi doğdu ki savaşta oluyorlar ah toprak anam sen nicesin, nimetsin bizim için altın renkli sarı başak kadar kutsalsın başaklar var oldukça insanlar yaşar ve analar var oldukça... Toprak anam ben seni okuyunca çektiğin çileler, akıttığı yaşlar ve yaşama olan dirayeti beni olan acılarıma utandırıyor. Savaşlar yakıp yıkmak , harap etmek ocaklara kor ateşler düşürmek, insanı kendi hak ve hürriyetinden mahrum etmekten başka neye yarar ki. Evet nice hayatlar savaşlarda sönüp gider lakin barıştan yana umut hep vardır... Ah umut, Toprak Ananın bağrında yanan umut sen hiç eksik olma yüreğimizden. Okunmasını şiddetle tavsiye edeceğim, kendini bulmak hayata tutunmak, ve daha nice nice duyguyu bağrında yaşaman için tavsiye ediyorum.... Şükran DEMİRHAN
Şükran Demirhan
Şükran Demirhan
Toprak Ana
Toprak AnaCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202261.5k okunma
115 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 17 hours
Hikayenin sadeliği, içinizini ısıtacak cümleler, eskinin çıkmazı, fakirliğin ve yoksulluğun ne kadar zor serüven olduğu hepsini ardı ardına iliklerimize kadar hissetmek mümkün. Bilinç akışına uygun olması bir çırpıda okuyup bitirmek istemiyor insan en son nerede yalnızlığa , umutsuzluğa, bilinçsizliğe,safderun bir duyguyla karşı karşıya gelmiştir. Hepimiz kendimiz olmayı başarmayı inandığımız değerleri hiçbir zaman elde bırakmamak gerektiğini anlatan bir çok olay ve bakış açısı barındırıyor. Kitapta geçen şöyle bir sözle bitirmek istiyorum. Ben ne yazabilirim ki ? Yazdığım neye yarar? Olsun, işte besmeleyi çektim, işte yazıyorum. Kendimize imkan sunduğumuz hiçbir şeyden kendimizi mahrum bırakmayalım Bugün tek yüreğiz hep böyle kalalım. Sevgilerimle. İyi okumalar.....
Uzun Hikâye
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336.3k okunma
118 syf.
10/10 puan verdi
Merhaba Sevgili Okurlar, En sevdiğim yazar olan F.M Dostoyevski eserlerinde insanın iç dünyasına yönelmiş, o zamanlar varlığı bilinmeyen bilinçaltı konusunu aydınlatmıştır. Nietzche “Bana ruh bilim konusunda bir şeyler öğreten tek kişi Dostoyevski’dir.” demiştir. Bu sayede Dostoyevski döneminin çok daha ilerisinde bir sanatçı olduğunu
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · İletişim Yayınları · 202074.5k okunma
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.