1845 yılında İrlanda'da yaşanan "Büyük Açlık" hadisesinde hayatta kalma mücadelesi veren üç kardeşin, hem acı hem sevgi dolu hikayesi. Ciğerlerimize soluduğumuz temiz havanın, soframızı süsleyen çeşit çeşit nimetin, temiz suyun, rahat bir yatağın, başımızı sokacak bir çatının, o çatıyı yuvaya çeviren anne-baba şefkatinin şükrünü ne kadar az eda ediyoruz.
Görmezden geldiğimiz, görüp de sesimizi çıkarmadığımız, hiçbir şey yapamadığımız ne çok acı var dünyada.
Üstelik bu acıları bir çocuğun gözünden görmek çok daha can yakıcı, etkileyici, düşündürücü.
Farkına bile varmadığımız, sahip olduğumuz kıymetli şeylere farklı açılardan bakabilmek adına çok istifadeli bir kitap. Birliğin ve sevginin gücünü hissettiren, büyük, küçük herkesin okuyup bir durması, düşünmesi gereken değerli bir eser..
Ne zaman ki içimizdeki çocuğu, sesi ve hislerimizi dinleyeceğiz işte o zaman anlayacağız kendimizi, kendi çocuğumuzu. Ancak o zaman iyileşeceğiz ve biz iyileştikçe, sözlerimiz, davranışlarımız, istemeden yaptıklarımız iyileşecek. En hassas, en masum, en yaralı yanını keşfetmek isteyen tüm okurlara ısrarlı tavsiyem olsun
Yazarın 'Sevgili Dost' diye okura hitap eden mektupların samimiyeti, yapılan tespitler, kullanılan şiirsel dil, 'ne güzel anlatmış' dediğim onlarca yere rağmen, çok fazla ünlü düşünürün alıntılarının kitapta yer alması, yazarın anlatmak istediklerini, kendi fikirlerini pekiştirmek yerine gölgelemiş gibi geldi bana. Konuların alıntılarla bu kadar kısa geçiştirilmesindense daha derine inilmesini ve yazarın kendi düşüncelerinin kitapta daha çok yer almasını isterdim. Bazı yerlerde o kadar örtük, kapalı bir anlatım var ki, anlamak için defalarca okumama rağmen bir türlü başaramadım. Oysa sade ve yalın bir üslup yazarın derdini gayet güzel anlatabilirdi diye düşünüyorum. Yine de okuduğum için mutluyum. Arada karıştırıp, altını çizdiğim cümlelere bakmak bana iyi gelecektir.
@nihanka7, İyi Aile Yoktur kitabıyla beni çok etkilemişti,yaralarımı farketmiş ve çocuğuma yaralı bir çocukluk bırakmamak için neler yapabileceğim konusunda uzun uzun muhakeme etmiştim kendimle. Çocuğa yaklaşımı ve hassasiyeti tam da olması gerektiği gibi dedirtmişti hep okurken. İyi Toplum Yoktur kitabında da günlük hayatta toplumun bireyi