Kitap, iyi eğitimli, varlıklı, saygın bir aileden gelen Leyla’nın, yaşadığı tek yer olan aile yadigarı köşkün zengin bir aile tarafından alınması ve yaşlı kadının evden atılmasıyla başlıyor.
Gazeteci Yusuf, küçüklüğünden beri tanıdığı yaşlı kadını evine alıyor ve Leyla daha önce hiç tanışmadığı insanlarla ve hiç görmediği bir ortamda bulunuyor kendini.
Leyla’nın evden atılıp Yusuf’un yanına yerleştikten sonra yaşadıkları ve yalının yeni sahipleri Ömer bey, karısı Necla ve Ali Yekta Bey’in başından geçenler anlatılıyor kitapta.
Leyla yeni hayatında Yusuf’un kız arkadaşı gerçek adı Rukiye olan ancak Roxy adını kullanan sevgilisi ve onun arkadaşlarıyla tanışıyor. Başta istenmemesine rağmen sonrasında kurulan bağlar, birbirlerinin hayatlarına dokunmalar, birbirlerine yardım etmeler başlıyor.
Bir tarafta Leyla’nın evinden kovulmasına rağmen bulduğu yeni bir hayat, diğer tarafta ise köşkü haksızlıkla elde eden ve hırslarının kurbanı olan evli çiftin hayatı, kavgaları, ailevi çekişmeleri ve Ali Yekta Bey’in başına gelenler..
Hırslar ve çıkarlar uğruna neler yapılabileceğini, komşuluk ilişkilerindeki çıkarları, güçsüz durumda olan insanların nasıl ezildiğini, bazı şeylerin insanın hayatını nasıl değiştirdiğini, aile kavramını, sevginin her türlü zorluğu yendiğini anlatan, içinde tarihten esintilerin olduğu, duygusal öğeler barındıran güzel bir kitaptı Leyla’nın Evi.