Bu şehirde boş bir bank bulmak istiyorsanız Tarabya taraflarına gelin derin. Şahsen biz bu bank için Bebek’ten Sarıyer’e yaklaşık 12 km yol yürüdük. Evet evet şaka değil, eğer Leyla ile bir semt yürüyüşüne çıktıysanız bazı şeyleri göze almışsınız demektir. Yavaş yürümek olsun, yorulmak olsun ne bileyim eften püften şeyleriniz varsa hiç kalkışmayın derim. Leyla sevmez böyle şeyleri, bir muhiti gezecekse öncelikle evlerin yapılarını, sokakların dilini, önce ön sonra arka mahallelerini gezer. Ama mutlaka her sokaktan geçer. Gezmekle de kalmaz bir çok yapı üzerinde durur düşünür ve ne hikmetse her konuda da bir fikri vardır. Bazen olur, gözüne bir şey ilişir, bir an duruverir, bir beyit okur, hiç anlamazsınız belki ama güzeldir o Leyla söyleyince.
“Yorulduysan duralım” der sürekli ama duramazsınız çünki onunla ne kadar fazla yürüseniz o kadar iyi gelecektir size. Önce sahilden yalılara bakarsınız hemen sonra yalıların arkalarında dolanır boğazı seyredersiniz. Sonra yine durup bu tarih görmüş köşklerde yaşayan insanların hayatlarına dair hayaller kurarsınız. Fakirlik merağı değildir o duygusal bir şeydir, çünki biraz sonra da yanınızdan geçen bir çöpçünün hayatını konuşacaksınızdır. Kimin kimden daha şanslı olduğunu bilmediğiniz bu hayatta bir sürü keşkeler ve iyikiler sıralarsınız.
Yol öyle keyifli geçer ki hiç bitmesin istersiniz. Leyla arada bir türkü mırıldanır, az sesli söyle şunu demek gelir içinizden ama araya girip bunu bozmak istemezsiniz. Bazen bir türküyle bazen de bir şiirle konuşur. Leyla bu, sizi nasıl etkileyeceği hiç belli olmaz.
İyi hissetmek" sayesinde arzumuz güçlenir ve kolay kolay sarsılmaz. Ama öncelikle eksiklik duygumuz, varlıklı olmak duygusuna dönüşür. Ne istiyorsak o zaten
bizim sayılır, çünkü bu, en tabii
hakkımızdır. Artık duygusal veya
maddi fakirlik yaratmavıp her
olayı veya her karşılaşmayı, bizi, arzuladığımız şeylere yaklaştıran bir şev olarak algılarız.
Gerçek anlamda bir din'den bahsediyoruz tabi.
Aslında dinsizlik manevi fakirlik ve hastalıklı bir ruh halinin belirtisi ve halkın sahibi olduğu manevi değerlerin yok olmasıdır. Bunun sonucunda insanlar hayvani duygularının esiri olur, maneviyat kaybı, ahlaksızlık, egoizm, hırsızlık ve duygusal çöküntü başlar.
Sayfa 107
