Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Duygu Topsakal

Duygu Topsakal
@duygutopsakal
Herkes sinirleniyor, bağırıp çağırıyor, her şeyin fiyatı durmadan yükseliyor. Buna karşılık insanlar ucuzluyor. Uzlaşı sözcükleri hiç duyulmuyor.
Reklam
Bazen sahip olmadığım hayatın yasını tuttuğumu düşünüyorum. Galiba pişmanlıklarım var.
Sayfa 150Kitabı okudu
Yıllardır aradığını bulur bulmaz yitirmesine sebep olan bu saçma, alaycı düzene boyun eğmiş gibi kendini koyverdi.
Sayfa 190Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnız yirmi beş günün üşümüşlüğü, yorgunluğu değildi. Askerden döneli, üç yıldır sürüyordu. Yoksa dünyada olmayanı mı arıyordu?
Çağdaş dünyanın gerçekleriyle ve kendi tarihsel mirasını uzlaştırıcı bir yaşam felsefesi geliştirememiş toplumların, kronolojik yaşıyla orantılı olarak olgunlaşmış bireyler üretebilmelerini beklemek bir ütopyadır!
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Olumsuz duyguların egemen olduğu bir geçmiş, geleceğe doğru taşınmadığından yeni bir yaşantıya kolayca geçilir.
Şimdi içimde gene o dayanılmaz kayıp ve terk edilmişlik duygusu var, bu her yerimi kanatıyor. Bendeki eksikliğin bazan yalnız sen değil, bütün dünya olduğunu düşünüyorum.
Sayfa 272Kitabı okudu
İnsan hayatının kırılganlığı ve çekilen acıların boşunalığından gözlerim doluyor.
Sayfa 117Kitabı okudu
Çocukluğunda, Nişantaşı’ndaki güvenli evlerinin penceresinden ona bir masalın parçasıymış gibi gelen karlı sokak görüntüleri şimdi yıllardır hayallerini içinde son bir sığınak olarak taşıdığı bir orta sınıf hayatının ve hayal bile etmek istemediği sonu umutsuz bir yoksulluğun başlangıcı gibi gözüküyordu.
İçimde bir suçluluk, hatta kötülük yokmuş gibi yaparsam, yavaş yavaş kötülüğü unuturdum. Böylece hiçbir şey olmamış gibi yapmaya başladım. Hiçbir şey olmamış gibi yaparsanız ve gerçekten de hiçbir şey olmuyorsa, hiçbir şey olmaz sonunda.
Reklam
Güneş hüzünlü hüzünlü yükseldi; güneşin üzerine vurduğu hiçbir şey, sahip olduğu yetenekleri ve güzel duyguları kullanma becerisinden yoksun, kendi yararı ve mutluluğu için bir şeyler yapmayı beceremeyen, dahası bu feci halinin farkında olan ve bu feci halin onu tüketmesi pahasına kendinden vazgeçen bu adamdan daha hüzünlü değildi.
Sayfa 116Kitabı okudu
Ben bir günde bu hale gelmedim. Ben umudumu tırnaklarımla kazıya kazıya kaybettim.
Sayfa 197Kitabı okudu
İnsan dediğin, doğum tarihi ile ölüm tarihi arasındaki tire kadar!
Sayfa 150Kitabı okudu
Kendimi bildim bileli kendimi bilemeyeceğimi biliyorum. Yine de varlığımın nedenini sorgulamaktan asla vazgeçmedim. Hayatımın anlamını ve bu dünyadaki işlevinin ne olduğunu çözmek için yıllarca düşündüm. Oysa biraz sabretsem, bütün sorularımın yanıtını zaten zaman verecekmiş.
Neredeyse aklıma gelmese soluk almayacağım, kalbime hatırlatmasam o da çarpmayı unutacak sanki.
Sayfa 389Kitabı okudu
“Kendimi iyi hissetmem gerek, ama bu savaşta beni ölümle öyle uzun zaman yalnız bıraktınız ki, artık yalnızca ölüm hissediyorum, yalnızca ölümü görüyorum; kendim de ölmüş gibiyim.”
Sayfa 352Kitabı okudu
Reklam
Darağacının dibinde bile korku, sakınma nedir bilmeyen suçlular vardır, işte ben de onlar kadar kayıtsızdım.
Sayfa 217Kitabı okudu
Çaresi varsa çaresine bakılacaktır, üzülmeye değmez. Çaresi yoksa üzülseniz de sonuç değişmeyecek, daha fazla üzülmeye değmez.
Sayfa 125Kitabı okudu
Dünyada her gün 1000’den fazla kişi intihar ediyor. İngiltere’de intihar edenler, trafik kazalarında ölenlerden daha fazla.
Sayfa 102Kitabı okudu
İnsanın yarattığı her etki ona düşman kazandırır. Toplumda sevilen biri olmak için vasat, göze batmayan biri olmak gerekir.
Sayfa 225Kitabı okudu
Dünyanın en büyük olayları insan zihninde geçer derler. Dünyanın en büyük günahları da insan zihninde işlenir.
Dünyanın güçlülere ait olmasında şaşacak bir şey yoktu. Köleler, kendi köleliklerine saplantıyla bağlıydı. İş, önünde secde edip tapındıkları altın putuydu onların.
Sayfa 394Kitabı okudu