Okumam uzun sürse de çok severek okuduğum (hatta belki de en sevdiğim) Foucault kitabı Hapishanenin Doğuşu.
Yaşadığımız düzen hakkında görmediğimiz ya da kanıksadığımız şeyleri bambaşka bir açıdan yeniden görmenizi sağlıyor. Aslında hayatımızın kurumlarla disipline edilişi ve prensiplerin hep aynı olduğunu görüyoruz; hapishanede de okulda da. Çünkü özünde amaç hep aynı: İnsanları iktidarın istediği şekilde yönetmesi.
Udî
Bedia, babası tarafından musikişinas olarak yetiştirilir. Tabii, kendisinin de musikiye karşı büyük bir ilgisi ve yeteneği vardır. Önce kanun, sonra keman ve en sonda da ud çalmayı öğrenir. Ud, hayatında her şey olur. Sevinci, üzüntüsü, tesellisi, sabrı…
Mail’i severek evlenir. Mail ise ona hayatındaki en büyük acıyı tattırır. Bedia’yı aldatır. Bir kadın olarak aldatılmayı kendisine yediremeyen Bedia eşini affetmez, acısını da hiç unutmaz. Ud aşkıyla kendisine yeniden bir hayat kurar. Bir udi olarak kendi ayakları üzerinde durur, hayatı boyunca mücadele eder, bilgisiyle birçok hayata dokunur.
Eserde dönemin aile yapısı hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Gençliğinde birçok hata yapan ve aynı hataları kendi çocuklarının yapmamasını isteyen bir baba. Ataerkil bir düzen olmasına rağmen evin en küçük kızı Bedia’nın bu durumdan uzak büyümesi ve destek görmesi.
Aynı zamanda iffet ve ahlak konusuyla dönemin iki kadını karşılaştırılmış.
Müzik konusunda şehirler, ülkeler arasındaki farklılıklara ve birçok musiki terime yer verilmiş.
Fatma Aliye, gelenek ve modernlik arasındaki bir dengede kadının nasıl ayakta kalacağını, kimseye özellikle bir erkeğe muhtaç olmadığını göstermiştir.
Fatma Aliye’nin eserlerini okudukça kendi hayatından da izler taşıdığını görüyorsunuz.
Atatürk - Lord Kinross
Kitapta klasik okul bilgilerinden daha çok Atatürk ile ilgili yeni bilgiler var. Kitabın ortaya çıkması 5 yıllık bir araştırma sonucunda olmuş. O yüzden okurken hiç bilmediğiniz yada farklı anlatılan olayları okuyorsunuz.
Kitapta Makedonya'da doğan bir çocuk öğrenim hayatındaki zekası ve aklı ile Mustafa Kemal oluyor.
·
Not rated
İsrail Filistin Meselesine Dair Küçük Bir Ayrıntı
Ağustos 1949, 700.000 Filistinlinin yerinden sürüldüğü, Nakba Felaketi'nin hemen ardı.
.
İsrail askerleri Negev Çölü'nde , Filistinli bir genç kızı esir alır.Siddet ve tecavüzün ardından kızı öldürüp çölün kumlarına gömerler.
.
Aradan geçen yılların ardından Ramallah'ta yaşayan genç bir kadın, okuduğu makalede karşılaştığı bu olayla kendi hayatı arasında küçük bir ortak nokta fark eder ve araştırma yapmak üzere yola koyulur.
.
2 bölümden oluşan romanın 1. bölümü ; İsrailli bir askeri , gözlemci bakış açısıyla, duygudan azade, robotsu tavırlarıyla, sürekli tekrarlanan eylemleriyle, kısa bölümler halinde anlatır.
2. Bölüm ise 1. tekil anlatıcıyla , tek bölümde
korku -suphe - kaygı duyguları içinde ama yine de yola çıkma cesareti gösteren genç kadının gözüyle anlatılır. Her an bir şey olacak endişesi okuru tetikte tutar bu sayfalarda.
.
Kadının yaptığı yolculuk boyunca haritadan silinmiş Filistin köyleri, yükselen duvarlar, yeni hapishane ve kontrol noktaları ile "Filistin 'e dair hiçbir şeyin kalmadığı" yeni düzen gösterilir okura ... Olduğu gibi ... Ajitasyondan uzak , duygu sömürüsü olmadan, tüm çıplaklığı ve gerçekçiliği ile ...
.
Frankfurt Kitap Fuarında alacağı ödül iptal edilen yazar , çok daha önemli bir şey kazandı aslında Tarihe geçecek Adania SHIBLI En azından biz okuyucuların kalbinde...
.
Gönül borcuyla tavsiye ederim
.
Çevirmeni @mehmethakkisucin 'e ayrıca teşekkür ederim
.
#adaniashibli
#küçükbirayrıntı #filistinedebiyatı #filistin
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
Herkese Merhaba <3
Bugün herkesin beğenerek okuyacağını düşündüğüm bir eserle geldim :)
George Orwell tüm eserlerini okumak istediğim yazarlardan biri :) “Hayvan Çiftliği” ile tanışmış oldum kendisiyle çokta beğendim :)
Konusundan kısaca bahsetmem gerekirse;
Bir çiftlikteki hayvanlar, daha iyi bir düzende eşit şartlarda yaşamak için domuzların liderliğinde çiftlik sahibine başkaldırıp yönetimi ele geçirirler.
Aralarında en zekileri olarak görülen domuzlar lider bir takım oluştururlar. İlk zamanlar herşey hayvanların istediği gibi gitsede bir süre sonra domuzlar, insanlardan daha acımasız “diktatör” bir düzen getirirler.
Siyasi hiciv türünün babalarından olan bu şahane eseri okumayan herkese tavsiye ediyorum.
OKUYUN OKUTUN
Kitapla Kalın
Sevgiler <3
272 syf.
·
Not rated
sonsöz (veya cesur yeni dünya üzerine) david bradshaw (syf: 371-282)
ilk olarak 1932'de yayınlanan cesur yeni dünya "F.S. 632'de, bu istikrar yılında" geçmektedir -yani amerikan araba kodamanı henry Ford (1863-1947)'un gelişinden 632 yıl sonra; henry ford ki onun çok başarılı olan T Modeli (1908-1927) taşıma bandı ve
