Dyghavva

Dyghavva
@dyghavva
34 okur puanı
Eylül 2019 tarihinde katıldı
Küçük mutluluklar denilen şeyleri doğru dürüst değerlendirmesini bilirseniz, bunların aslında büyük, hem de çok büyük mutluluklar olduğunu anlarsınız. Örneğin, bütün bir yaz gününü, Anadolu yollarında toz toprak içinde külüstür bir otobüste geçirdikten sonra, akşamleyin küçük bir kıyı kasabasına varmışsınız. Ucuz bir pansiyonda soğuk bir duş yapıp kumsaldaki kırgızinosuna gidiyorsunuz. İki ayağınız suya değecek biçimde masanızı denize doğru çekiyorsunuz. Garson, beyaz peynirinizi, kavununuzu ve rakınızı getirdikten sonra, hiç kimse görmeden usulcacık ayakkabılarınızı çıkarıp, bütün gün sıcaktan pişen ayaklarınız bileğinize kadar serin denize sokuyorsunuz. Ve güneş karşınızda batarken rakınızı yavaş yavaş içiyorsunuz. Sorarım size büyük bir mutluluk değil mi bu küçük mutluluk?
Sayfa 9 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Kafasında dizilen kelimeleri bozmak yerine ilerletmek, bir tıpayı açmak, bir kapağı kaldırmak, sızlayan bir çıbanı patlatmak gibi garip, akıtıcı, arındırıcı bir istek. Sanki bunu yaparsa varlığını saran bir örümcek ağından, bir kefenden, içine hapsolduğu boğuntuyu oluşturan her neyse ondan kurtulacaktı.
Sayfa 220 - Can
Selda garipsedi bu sözü. Vadesi dolmuş. Ölüme kayıtsız şartsız boyun eğdiğini dile getiren bu insanlar, ölümü itmeyi, öteye git demeyi hiç düşünmüyor, bu ilk kabulü hiç tartışmıyorlardı. Yaşamak bir borçlanma, ölüm de bu borcun ödenmesiydi. Bu sözde ölünün ölerek oluşturduğu manevi âlemi hiçe sayan, ölümün kendisini somutlayan fazla soğuk bir şey vardı, ölümün mutlaklığına olan sonsuz inanç. Evet, mutlak olmasına mutlaktı ölüm, ama yine de böylesine soğuk bir kabulle dile getirmek, insanın bir bedende var olduğuna değil, o bedende kesinlikle öleceğine inanmaya öncelik tanıyordu.
Sayfa 214 - Can

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hayatın tek doğrusu yoktu, hayatın birkaç ya da birçok doğrusu da yoktu, hayatın sayısız doğrusu, sayısız yanlışı vardı, her hayat tekti, benzersizdi.
Sayfa 208 - Can
Şimdi anne babasının sevgisi ile sarıp sarmalandığını sandığı evin şaşmayan bir saatten, bir içtima alanından, işe yaramayan bir dizi güvenlik uyarısından ibaret olduğunu görüyor; musibetsiz nasihatlerle donanmış kişiliğinin hayatın karşısında aciz kaldığını anlıyordu.
Sayfa 208 - Can
Reklam
Reklam
111 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.