Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Bu kitabı yıllar önce, lise dönemlerimde Ezel dizisinde görmüş ve o zaman okumuştum. O dönemin kendine has heyecanı ile okurken çok etkilenmiştim. Tadı damağımda kalmıştı. Aradan seneler geçti ve yine okuma fırsatı buldum. Okurken aynı anda hem Ezel dizisi hem de ilk okuduğum dönemdeki düşüncelerim aklıma geldi :)
Kitap "örümcek ağı"
Kırk ünlü yabancı karakter Türk olsaydı, ne olurdu?
Brad Pitt “Sarı”, Lost dizisindeki Charlie, Charlie Dayı olarak karşımıza çıkardı. Obama zenci açılımı yapar, E.T. camiye müezzin olur, Kedi Kız mahalle baskısıyla büyürdü. Jaws, Adana’dan çıkan delikanlı bir balık muamelesi görürken, Avatarlar kurban edilmekten zor kurtulurdu.
Tek kelimeyle: BÜYÜLEYİCİ
Yazar dünyaca ünlü bazı filmlerdeki karakterleri ve dünyaca ünlü bazı kişileri Türk olarak değerlendirip, nasıl olabileceklerini kurgulamış. Kendimize gülerken bir taraftan da kendimizi eleştirmemizi sağlamış.
Ahmet Şerif İzgören'in çizgisi koruyarak harikanın bir tık dahi altına hiç bir sayfada düşmeyen bir kitap 40'ının da kulpu kırık 40 türk.
Hani şu eski, Yeşilçam zamanının filmlerinde bir mizah vardır, gülersiniz ama altta verilen o toplumsal mesajı da alır ve en didaktik belgeselin dahi veremeyeceği bir farkındalığı alırsınız, işte bu kitapta da Şerif hoca tam olarak bunu yapıyor. Okurken kahkahalar atarken, özlemini duyduğunuz o akılcı esprilerin keyfini süreceksiniz. Aslında göz kamaştırıcı bir eğitimde olduğunuzu fark etmenden.
Okuyucusuna uyarı: Kamuya açık alanlarda okumanız durumunda atacağınız kahkalar ile başkalarının dikkatini çekebilirsiniz:)
Yalancı mısınız? Hem de gerçekleri yakacak kadar...
Kitabı sevdim, aman aman güzel değildi ancak eğlenceli ve merak ettirici idi. Yazarın dili basit ve akıcıydı. Ana karakterimiz Cadance'nin kafa karışıklığını, duygu tahlillerini, hatıraların silikliğini anlatış biçimi bayağı bir iyiydi.
Konusunu bilmeden okumaya başlamıştım ve ne çıkacağını inanın bilmiyordum. Ve beni şaşırtmayı başardı. İlk başta aradığımı bulamadığım, hüsran içinde olan bir kitap diye düşünürken olaylar gelişmeye başladı. Sonunu küçük bir spoiler yememe rağmen anlamamış, tahmin bile edememiştim. Sonu gerçekten çok beklenmedikti. Ağlattı ama yine de başka bir türlü son olamazdı. Yakışmazdı. Çünkü karakterler iki yıllık bir süre zarfında Cadance'yi arayıp sormayarak beni sinir edip delirttiler.
Karakterlerin hiç birini tamamıyla sevmedim ya da nefret etmedim. Bütün karakterler ortalamaydı.
Zaman atlamaları başlarda kafa karıştırıcı olsa da sonradan anlaşıyor ki karakterin de kafası karışık olduğu için öyleymiş. Bu bence çok iyi bir detaydı.
Kitabın başlarında harita olması, kimin kimin kardeşi ve annesi olduğunu belirtmesi ise başka hoş bir detaydı.
Aileye yalancıların karşı koyması, itaat etmemesi insana cesaret veriyordu. Köklü, iyi ailelerin içinde yaşayan, büyüyen çocukların nasıl birer insan olduklarının göstergesi niteliğindeydi.
Kitabı gönül rahatlığıyla öneririm. Eğlenceli, akıcı aynı zamanda meraklandırıcı bir kitap istiyorsanız bu kitap size göre.
Büşra Çivicioğlu akıcı, sıkmayan, bir çırpıda okunan kitapların yazarı. Kalemi yormuyor ve okuru sıkmıyor. Cebimdeki Gözyaşları kitabı jet gibi bir hızla başlıyor ve öyle devam ediyor. Aslında bence bu kötü değil, böylelikle kitapta adrenalin ve olay hiç bitmiyor.
Kitabın kısaca konusuna değinmek gerekirse; yetimhanede büyüyen Aylin,
Konusu
Raizel 820 yıllık uykusundan uyanmıştır. O, bütün diğer Asilzadelerin koruyucusu ve safkan soylu anlamına gelen Asil özel unvanına sahiptir. Onu koruma çabasıyla, hizmetkârı Frankenstein, Raizel'in kaydını, sınıf arkadaşları aracılığıyla insanların gündelik ve sıradan adetlerini öğreneceği Ye-Ran Lisesi'ne yaptırır. Fakat amacı dünyayı yönetmek olup dünyanın her yerine eli uzanan güçlü bir gizli örgüt, değiştirilmiş insanlar göndererek gitgide artan şekilde Raizel'e zarar verir ki bu etrafındakileri korumak için kudretli gücünü kuşanmasına yol açar.820 yıllık entrikadan sonra, Raizel'in uykusunun arkasındaki sırlar sonunda açığa kavuşur ve onun, Raizel'in, Asil olarak mutlak muhafazası başlar.
Yorumum
Raizel’in 820 yıllık bir uykusundan uyanmasını ve uyandıktan sonra ki hayata adapte olma sürecini anlatıyor. Lise de gençlerin arasında kendini bulan Raizel yeni ve gelişmiş dünyayı tanırken çok komik durumlar ve olaylar başından geçiyor. Ve tabi ki de düşmanlar olmazsa olmaz.
Renkli ve güzel çizimlere sahip bir manga. Okurken sizi eğlendiriyor ve daha da önemlisi devamında Raizel ve gençlerin başına nelerin gelebileceği konusunda merak uyandırıyor.
‘MangaTürk’ uygulamasını indirerek bu ve bunun gibi bir sürü mangaya ulaşabilirsiniz.
Bol okumalı güzel günler diliyorum…
Bırakın Uyusunlar...!
Kitaba hiç inceleme yapılmamış olması müteessir etti. Kitap o kadar dolu dolu yazılmış ki neredeyse tamamının altı çizilse yeridir. Yazarın ilk beğenerek okuduğum kitabı seneler öncesinde Dua kitabıydı sonrasında ise İnsan Denilen Meçhul, Yarınlara Doğru, İnsan ve Dünya kitaplarını okudum gayet başarılı ve güzel kitaplardı ancak 2. Dünya Savaşı
