Sonra aramıza şehirler girecek,
Hiç karşılaşmayacağız.
Tesadüfler bile bir araya
getiremeyecek.
Sonra da belki birimiz öleceğiz,
Diğerimiz hiç bilmeyecek.
“onu ilk gördüğümde yaşantımda çok önemli bir yer tutacağını sezmiştim. bu tıpkı, bir filmin daha ilk karesinden bütününü kavramak, sonunu tahmin etmek gibi bir duyguydu.”
sahafta raflarda gördüğümde "ismi ne güzelmiş ahmet ümit de okumuyorum bayadır alayım bari" deyip cebimdeki az parayla aldığım kitap, hakkındaki yorumlarımsa şöyle
-nevzat komiser'in kibar ve naif görünme çabası bir yerden sonra bıkkınlık veriyor, okurun kafasında oluşturulmak istenen “ İstanbul Beyefendisi” metaforu kabak tadı vermeye başlıyor. Karakterler arasındaki diyaloglar da cabası. Maalesef sevmedim
--- `spoiler` ---
kitapta komiser nevzat'ın ahmet ümit le olan diyalogları bir zamandan sonra “ of aman aynı muhabbet mi “ tadı veriyor
--- `spoiler` ---
kitaptan 50 sayfa atlayıp da okusanız hiçbir şey değişmiyor olay akışı yok