Ebrar Köseoğlu

Eski zaman mezarlıkları hep şehrin içinde insanların yollarının üzerinde olurmuş. Gün içinde dışarı çıkan her insan yol üzerinde gördüğü mezarlıklarla beraber ölümü hayatın dışında düşünemezmiş. Ölümün sebep olduğu ayrılıklar o zaman da can yakarmış ama hayatın içinde ölüm her daim konuşulur haldeymiş. Bugün mezarlıklar çoğu zaman şehir merkezlerinin dışında yer alıyor. Bir sohbet esnasında ölümden bahsettiğiniz zaman insanlar tedirgin oluyorlar böyle olunca ölüm kavramı içimizde oturmuyor ve kaçtığımız karanlık bir tarafı temsil ediyor bir yanıyla.
Reklam
Dilinde azalan kötü şeylerin gönlünde de daha az yer kapladığını fark edeceksin.
Has Dairene Herkesi Almamalısın
Âciz olduğumuz gerçeği insan doğamızda barışmamız gereken bir tarafımız sadece. İnsan temelde âciz olduğunu anladığı zaman bazı şeyleri çok daha kolay kabullenebiliyor.

Reader Follow Recommendations

See All
Drama Mıknatısı
Bir süre sonra sen karşı tarafın amacının dertlerini çözmek olmadığını anlarsın. Amaç sadece anlatmak ve o anlık boşalım yapmaktır. Anlatan şahıs kısmi bir rahatlama elde eder ve sonra yine aynı hayatı sürdürür.
Eğer başına gelen olumsuz olayları sadece, ben ne bahtsız bir insanım şeklinde yorumlarsan, yüz yıl bile geçse varabileceğin en uç nokta, ben neler çektim olacaktır ve dilinden şikâyet düşmeyecektir. Şikâyet içinde hissettiğinin yansımasıdır ama dilinden çıkan tekrar kucağına döner ve düşündüğün şeyi duymaya başlarsın ve bu bir döngüye dönüşür. Yıllar boyu şikâyet eden insanlar kendilerine ne kadar zarar verdiklerini fark etmezler.
Reklam
%84 (182/216)
·
Liked
Kendine İyi Davran Güzel İnsan
Kendine İyi Davran Güzel İnsanBeyhan Budak
8.7/10 · 10.1k reads
Newton buluşlarını açıklamamaya çok dikkat eder, bilim alanındaki rakipleriyle de kıyasıya mücadeleye girişirdi. Çekim gücünün mesafeyle ters orantılı oluşuna ilişkin yasayı bulduktan on ya da yirmi yıl sonra bile yayımlamak için bir girişimde bulunmadı. Ne var ki Batlamyus ve Kepler gibi, doğanın görkemi ve gizleri karşısında coşku duyar ve süngüsü düşen gururunun yerini alçakgönüllülük alırdı: " Beni dünya nasıl görecek, bunu bilemem... Fakat ben kendimi kocaman bir gerçekler okyanusu önünde keşfedilmemiş dururken kıyıda kendimi oyalayan ve kâh daha yumuşak bir taş kâh daha güzel bir deniz kabuğu bulan bir çocuk gibi görüyorum."
Şu an ben ne mutluyum ne de mutsuz. Sadece her şey geçip gidiyor. Benim şimdiye kadar pandomim sayesinde yaşamayı sürdürdüğüm bu 'İnsan' dünyasında, gerçek olduğunu düşündüğüm tek şey bu. Sadece her şey geçip gidiyor. Bu sene otuz yedi yaşında olacağım. Saçlarımdaki aklar iyice çoğaldı diye insanlar beni kırkımı geçtim sanıyor.
Sayfa 116Kitabı okudu
Babamın öldüğünü öğrendikten sonra, iyice kendimi salıvermiş gibi olmuştum. Babam artık yok, yüreğimden bir an bile silinmeyen o korkutucu varlık artık yok. Dert küpüm boşalmıştı sanki. Belki de dert küpümün o kadar ağır olması, o babamın sorumluluğuydu. Sanki direncim kaybolmuştu. Acı çekme yeteneğimi bile yitirmiştim.
Sayfa 115Kitabı okudu
120 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 45 days
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai
7.3/10 · 33.8k reads
Reklam
Off, Tanrım bana güç ver! `İnsan`ların özünü anlamama yardım et. İnsanlar, insanların üzerine bassalar da cezası yok. Bana bir öfke maskesi ver!
" Yalnızca bir günlük bir yaşam için dünyaya geldiğimi biliyorum. Öleceğimi de biliyorum. Fakat yıldız kümelerinin sık sıralar halinde dairesel devinimlerini gönlümce izlediğim zamanlar, ayaklarımın artık yeryüzüne değmediğini hissediyorum..."
%31 (116/368)
Dil balığının konuşma șeklinde, hayır, bu dünyadaki herkesin konuşma şeklinde, böyle can sıkıcı, bir yerleri bulanık, sorumsuzca da diyebileceğim bir karmaşıklık vardı ve tamamının gereksiz olduğunu düşündüğüm sağlam bir ihtiyat, sayısız diyebileceğim çekinceler karşısında her zaman bocalar, boșvermişliğe kapılır, şaklabanlığa kaçar ya da her şeyi sessizce başımı sallayarak geçiștirme yoluna gider, yenilmiş bir tavır alırdım.
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 86 days
131 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.