Ebru YANIK

Reklam
Dostlar yüzüme gülüp beni eşek yerine koyuyorlar. Oysa düşmanlar eşekliğimi yüzüme vurup beni hizaya getiriyorlar. Dostlarım düpedüz aldatıyor. Öpücüklerde olduğu gibi, nasıl dört eksiden iki artı çıkarsa, düşmandan yana şanslı, dosttan yana şanssızım.
Sayfa 100Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Unutmayın, hayalleriniz, hedefleriniz değildir; mutlaka ulaşmanız gerekmez.
Reklam
İnanç görünmeyene inanmaktır, görünmeyene inanırsanız başkalarının görmediklerini görürsünüz.
Anlatmak isteyen çok insan vardır, kulak vermeye hazır olansa pek az.
Vakitlice geleceğin hatıraları üzerinde çalışmış olmanın meyvelerini işte şimdi toplarsınız. Çünkü o zaman gelecek olan şimdi bugündür, bugün olmuş olan da şimdi geçmiş.
Alışkanlıkları değiştirmek, onun öncesinde de zordur. İnsanlar her şeye alışırlar (hatta çok şiddetli değilse acılara bile) ama bunun için zamanla beraber güce ihtiyaç duyarlar ve yaşlanırken artık sonsuz kaynaklarından yoksundurlar bunların. Alışkanlıkların anlamı zaten fazla güç harcamadan onların içinde eğleşebilecek olmanızdadır: işte bunun için, alışkanlıklarınızın düzenli bakımını yapmak, sakin olma yolunda atacağınız üçüncü adımdır.
Yaşlanmak, iz üzerindeki avcı gibi ensesindedir insanın; arada mesafe bırakma kuralına uymaz ve bunun için suçlayamazsınız da onu.
Reklam
Her oluş bir yitişle, her yitiş bir oluşla bir aradadır.
Yaşlanmayı bertaraf etmeye dönük sözlerin etkileri sınırlıdır. İnsan hissettiği yaştadır, öyle mi? Öyledir ama genellikle hissettiğinden daha yaşlıdır.
"Beni sevdiğini niye açıkça söylemiyor ama? - diye düşünüyordum.- Her şey bu kadar basit, bu kadar güzelken niye birtakım zorluklar icat ediyor, kendine yaşlı diyor? Bir daha asla geri gelmeyecek altın değerindeki zamanı niye kaybediyor? Seviyorum dese, sözcüklerle ifade etse; elimi eline alsa, başını elime doğru etse ve seviyorum dese. Kızarsa, karşımda bakışlarını yere indirse ve ben o zaman ona her şeyi söylesem. Ya da söylemesem, sarılsam, başımı göğsüne koyup ağlamaya başlasam. Yoksa yanılıyor muyum, yoksa beni sevmiyor mu?"
O zamanki düşüncelerimin, o zamanki duygularımın hiçbiri benim düşüncelerim, benim duygularım değil, bir anda bana ait olmuş, benim hayatıma geçmiş ve hayatımı aydınlatmış onun düşünceleri ve duygularıydı.
"Ne yapayım yani? - diye düşünüyordum. - Mutluysam benim suçum ne? Ama mutluluğumu nasıl paylaşayım? Kendimi ve tüm mutluluğumu kime, nasıl vereyim?.."
270 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.