Hanefi Mezhebi'nin imamı Ebu Hanife,kendisine Bağdat kâdılığını öneren Abbasi Halifesi Ebu Cafer el-Mansur'un teklifini,o işe ehil olmadığı için reddetmiş,kendisine "yalan söylüyorsun" diyen halifeye,"yalan söylüyorsam, yalancı birisi zaten kâdı olamaz,doğru söylüyorsam bu işe ehil olmadığımı ifade ediyorum" diyerek hapse atılmayı göze almıştır.Ebu Hanife'nin yaptığı, görev ve sorumluluktan kaçmak değil, uygun olmayan şart ve ortamda böyle ağır bir görevin vebalini üstlenmekten kaçınmaktır.
Sayfa 170Kitabı okudu
Ebu Hanîfe/Hanefi Mezhebi
Sünnet ve Cemaat Ehlinin büyük kısmı ve bütün İslâm dairesinin yarısından fazlası onun mezhebine bağlıdır.
Reklam
“İbn Hacer el-Heytemî, “Hanife”nin Irak’ta bir tür “divit” manasına geldiği ve Ebu Hanife’nin yanında devam divit taşımasından dolayı bu şekilde alındığına dair bir rivayet nakletmektedir.”
Sayfa 14 - DİB Yayınları
“Geçimini ticaretle sağlayan Ebu Hanife abid, zahid, cömert bir kişiliğe sahipti; her yıl kazancıyla çevresindeki ilim adamlarının ve öğrencilerin ihtiyaçlarını karşılardı.”
Sayfa 21 - DİB Yayınları
Ebu Hanife
Asıl adı Numan bin Sabittir; Sabit'in oğlu Numan. Dedesinin adı Zütâ. İmam-ı âzâm denir. Hanefî Mezhebinin kurucusudur. Türklerin dahil olduğu en büyük İslâm Mezhebidir Hanefî Mezhebi. Kûfede 699 yılında doğmuş, Bağdatda 767 yılında ölmüştür. Ailesinin Kûfeye Enbar, Nesa veya Tirmizden geldiği söylenir; Türk veya İranlı olduğuna dair söylentiler vardır, kesinlikle Arap değildir, dedesi tutsak alınmış bir köle iken azâd edilmiştir. Kûfede yetişti ve büyüdü.
Sayfa 7
“Bazı ülkelerde Hanefî mezhebi için “Türklerin Mezhebi” denmesi bir gelenek olmuştur. Dünyadaki bütün Müslümanların yaklaşık üçte ikisi Hanefî mezhebindendir.
Reklam
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.