Tarih boyunca Ebû Hanîfe’nin az hadis bildiği veya hadisle amel etmediği gibi iddialar bazı kaynaklarda yer alabilmiştir Ancak bu iddialar dikkatle incelendiğinde, çok defa mezhep taassubunun sevk ettiği aşırılıktan ve buna bağlı olarak Ebu Hanîfe’nin fıkıh anlayışını yeterince incelememiş olmaktan kaynaklanmaktadır. Ebû Hanîfe ictihadlarında binlerce hadisi delil olarak kullanmış, kullandığı hadislerin bir kısmini senetli olarak nakletmiştir. Onun senedi ile birlikte, yani hadisi Peygamberimizden nakleden râvileri rivayet sırasına göre zikrederek talebelerine naklettiği hadisler, vefatindan sonra yirmiyi aşkın öğrencisi tarafından Müsnedu Ebi Hanife adıyla kitap haline getirilmiştir. Ayrıca onun rivayetleri başka pek çok hadis kaynağında da muhafaza edilmiştir.
Sayfa 16
Devlet ve Mezhep
Abbasi Halifesi Harunurreşid'in Ebu Yusuf'u devletin mahkemelerinde görev alacak bütün hakimlerin tayininde söz sahibi olan "kadilkudatlık/başkadılık" makamına tayin etmesi de Hanefi mezhebinin o günkü islam coğrafyasında tanınmasına ve yayılmasına hizmet etmiştir.
Sayfa 59 - DİB YayınlarıKitabı okudu
Ebu Yusuf'un Ebu Hanife'den daha çok hadise dayanması, hocası ile arasındaki en önemli usûl ayrılığıdır.
Sayfa 42 - DİB YayınlarıKitabı okudu
Ebu Hanife, kendi görüşlerinin doğruluğunu taasupla savunmamış, ictihadlarının tartışılmasına her zaman açık olmuştur.
Sayfa 21 - DİB YayınlarıKitabı okudu
Derin bir fıkıh bilgisine sahip olan Ebu Hanife, doğru bildiğini söylemekten ve inandığı fikri cesaretle savunmaktan çekinmeyen güçlü bir şahsiyete sahipti.
Sayfa 21 - DİB YayınlarıKitabı okudu
Müslümanlar ne zamandan beri kutsal kitapları Kur'an'a inat akıllarını kullanmaktan vazgeçmişlerdir?
İslam tarihinde; Eş'ari (873-936) ve onun takipçisi Gazali (1058-1111) döneminden beri İslam alemi, "akıl ve ilim"den uzaklaşmış ve yüzyıllarca medeniyet karşısında büyülenmiş gibi hareketsiz, öylece beklemiştir. Bu sırada İslam
Sayfa 555Kitabı okudu
