nisa şeren

ben kendimi ömrüm boyu, neden bilemem, aslını bilemem, sebeplerini bilemem, bir kusur timsali olarak gördüm. bir kusur sürahisi idim de ne akıtsam öyle akıtır, kusurlu akıtırdım. hep eksik ve kırıktım da tamamlanamazdım. hep yarım ve yanlış anlamadaydım da doğrulamazdım. hep bir ayıp gizlemek zorundaydım da bu ayıp zaten bendim, bundan kurtulamazdım.
Reklam
- kurtarılmak! kalorisi hesaplanmış çorba içerek… - hayır! sorumluluğu olan bir hayatı sürdürerek, insanları sevmeyi, anlamayı, hoş görmeyi öğrenerek, ne olursa olsun, ille de bir işe yarayaral kurtulmak.
tebaa biat etmeyi reddettiğinde, memur görevinden istifa ettiğinde, devrim gerçekleşmiş demektir.

Reader Follow Recommendations

See All
insanından kopan intelijansiyanın kaderi suya nakışlar çizmek.
Sayfa 165Kitabı okudu
tabular, tabular. her adımda şuura dur emrini veren bir jandarma neferi. her kapının arkasında elinde bıçak bekleyen dilsiz bir harem ağası. düşünme! düşüneni iftiranın ve sefaletin lağımında boğulduktan sonra ellerimizi yıkayıp, “efendim, bizde filozof yetişmiyor” diye ah-u vahlar.
Sayfa 214Kitabı okudu
Reklam
bir türlü sonuna gidemiyorduk rüyalarımızın. korkuyorduk. korkuyordum. hayallerinde bile korkar mı insan?
Sayfa 156
ama bütün bunlar gözlerinin bakışına değmeyecek şeylerdi, hepsi yalan söylüyordu, hepsi pis kokuyor, yalan dolan kokuyor, hepsi soyluluk, mutluluk ve güzellik bağışlayan şeylermiş gibi sahte bir izlenim uyandırmaya çalışıyordu, ama her şey gerçekte çürüyüp kokuşmaydı yalnızca. dünyanın acı bir tadı vardı. eziyetti yaşamak.
- peki ama niçin yaptın bunu? + niçin hayatımı en manasız şekilde budalaca yaşadıysam, niçin eğlendiysem, niçin içtiysem, niçin evlendiysem. zamanı öldürmek için. yaşamak için; çürümek için! omuzlarını silkti; ne bileyim ben! kendimi duymak istiyorum da ondan! uçuruma, her an ben varım, demek ihtiyacı.
Sayfa 310Kitabı okudu
yine ötekilerle aramızdaki farklılıklar temeli üzerine kenetleniriz. “biz erkekler”, “biz kadınlar”, “biz siyahlar”, “biz entelektüeller”, “biz amerikalılar” diye konuşuruz sık sık. “biz” dendiğinde bununla herkesin kastedildiği (yani “biz, tüm yaşayan varlıklar”, “biz insanlar”, “biz evren”) pek nadirdir. seçmek suretiyle BİZ’i, birçok “biz”lere bölüyoruz.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
''üzüldüğüm, beni öldürmeniz değil, çünkü kurşuna dizilmek bizim gibi insanlar için bir bakıma eceliyle ölmek sayılır.'' ... ''beni asıl üzen, askerlikten onca nefret ettikten, askerlerle onca çarpıştıktan ve onlar üzerine onca düşündükten sonra, senin de onlardan beter olman. ve dünyada hiçbir ülkü bu denli alçalmaya değmez.'' ... ''bu duruma geldikten sonra, son tarihimizin en despot ve kanlı diktatörü olmakla kalmaz, vicdanını susturmak için sevgili dostum ursula'yı da kurşuna dizdirirsin''
oysa ben zindanı içimde taşıyorum, içim kışla, buzla, umutsuzlukla dolu, ruhum karanlık.
Sayfa 357Kitabı okudu
insan bir garip hayvandır, her şeye alışır, her alışmadığı şeyden korkar. hatta bazen o kadar korkar ki, ölümü örneğin dünyada en çok fanilikle bilinen ikbalden ayrılmaya bile tercih eder. (Kuvvetle olasıdır, ölüm korkusunun bütün insanlığı kapsaması da ölümün bir kişiye bir kez gelmesi bakımından alışkanlığa vermemesindendir.)
bu yüzden yiyorduk ve yemeliydik. birbirimizi ve her şeyi. ihtiyacımız vardı. bir an önce büyümek için. bir an önce büyüyüp de gebermek ve yerimizi başkalarına bırakmak için. yeni bir çağ başlasın diye. mümkünse bu çağa benzemeyen... çünkü bizden bir bok olmayacağını anlamıştık. o kadar da aptal değildik. o kadar da değil...
Sayfa 36
çünkü ey cemil! ülkendeki insanlar kendi evlerini düzene koymadan başkalarını yönetmeye kalktılar.
53 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.