nisa şeren

vah yavrucuğum, vah! neredeyse ağlayacak, diye alay etti; bu kadar yumuşak olduktan sonra insan ne diye yaşamak zahmetine katlanır.
Reklam
kuru dallarda, buzları yeni çözülmeye başlamış toprakta, bulutları yumuşamış karanlık gökte bahar nasıl yavaş fakat emin kımıldanırsa bende de tabii hayat öylece kımıldandı. yavaş yavaş kül rengi duvarlara aydınlık serpilmeye başladı. eşya içimde sihirli bir dille konuştu; saatler ümitten yüzlerini takındılar, arzu ve emelden tılsımlı kuşaklarını bağladılar. bir gün baktım ki geniş ve gür hayat, şarkısını içimde söylüyor.
Sayfa 129Kitabı okudu
ama sen ya da her kimse benim zerrem etmezsiniz, çünkü ben kendi zerresini havanda boşu boşuna olduğunu bile bile döven bir adamım, nafileyi her zerrede görüyor ve üstüne bir tokmak vuruyorum, kendimi bu yolla etrafa sıçrata sıçrata bitireceğim. sizi başkaları bitirecek.
Sayfa 252Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
nerede o nafile denilenlerle bir kez duyduğum taptaze gül kokusu, hiç ummadığım zaman hemen yanı başımdaydı. nerede içimdeki en güzel düşünceye hıçkırıkla cevap veren nazenin? içimin ürpertisi, soluğun katlanışı nerede?
Sayfa 518Kitabı okudu
Reklam
baharın nasıl bir şiddet içerdiğini fark ediyor musun sen de çetin? bahar beni kendisine karşılık vermeye zorluyor. her çiçeğine karşılık içimden bir çiçek, ılık esintilerine karşılık ciğerlerimden ılık bir nefes istiyor… parlaklığına, hafifliğine, coşkusuna karşılık vermen gerekiyor. baharın sunduğu her şeyi yaşamaya zorlayarak bana şiddet uyguluyor.
Sayfa 149Kitabı okudu
sevilmeye, ilgi ve değer görmeye aç biri… böyle insanlar bana sadece kalbimizi değil, ciğerimizi de söküp alacakmış gibi geliyor.
allah’a imana ihtiyacı olan sizsiniz, yücelme gayretinde olan insanlar, halkın sorumlusu olan insanlar olarak siz.
demem o ki, kendimi belli bir biçimin içine hapsetmek istemem; saydamlaşmak, geçirgenleşmek, su gibi olmak isterim: gerektiğinde yansıtan, gerektiğinde içini gösteren, gerektiğinde serinleten su gibi.
adım adım hakikate yaklaşmak, daha yaklaşmak ve yavaş yavaş ele geçirmek durumundayız.
Reklam
ne yapıp edip dünyayı kendine değdirmemesi gerekiyordu.
her an kendimi hissedeceğim, her ânı hatırlayacağım, nerem sızlasa oraya ineceğim, o sızıyı bulup alnından öpeceğim, dünyanın bütün devalarını yerle bir edeceğim, nerede dert var, sıraya gireceğim, derman arayanı gördükçe dağlardan aşıp kaçacağım yine de onu yakın bilip gece uyuyamayacağım, derman korkusundan ağlayacağım.
Sayfa 274Kitabı okudu
aziz can bu sana şimdilik iyi oldu, onlar sana iz yapmaya kalkınca bak sen iz yapılacak alanı ateşe verdin, gördün mü? o seni korkutmak isterken sen korkulacak olanı ortadan kaldırdın.
Sayfa 158Kitabı okudu
bazen kırlık bir yerde, bir ağacın altında omzumda telaşla yürüyen bir karınca, bir ağacın altına uzanmış halde sırtımda ve bacaklarımda giderek artan bir nem ile yaprakların arasından görünen gökyüzüne bakarak ve elimde bir şiir kitabı ile şiir okuyarak ölmek, göğe veda etmek isterdim.
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.