Şule Gürbüz okumak, çok iyi bildiğiniz ve sevdiğiniz bir yemeği en lezzetli yapan yerde yemek gibi. Çok iyi bilirsiniz ama aynı zamanda da eşsiz gibi gelir ya hani tadı, aynı o his.
Kıyamet Emeklisi "bence" görülmeyen, farkedilmeyen, ikinci plana atılan çocukların hikayesi. En azından 1.ciltte Aziz'in geçmişinden böyle bir çocukluk çıkardım ben. Abisi gibi olmadığı, abisi gibi inanmadığı için hor görülüyor, işe yaramaz adlediliyor. Babası sürekli memnuniyetsiz, annesi ise tam bir itaatkar. Aslında Aziz sadece konuşmak, kendini anlatmak istiyor ama karşısında onu dinleyecek ona cevap verecek birini bulamıyor. Aziz de daha fazla dayanamayıp alıyor başını gidiyor 14'ünde. Tam evden kaçmak da denemez buna. Sığınabileceği, farkedileceği ve olduğu gibi kabul göreceği bir yer arıyor kendine. Hangimiz bu arayışta olmadık ki? İster 14ünde ister 34ünde ol, kabul görmek istiyor insan. Aziz de kabul görmek istiyor, ait olmak istiyor, farkedilmek istiyor. Bu amaçlar uğruna da deyim yerindeyse kim nereye çekerse oraya gidiyor. Tam her şey yoluna girer gibi olurken bir dönüm noktası yaşanıyor, sonra bir daha, bir daha... 1.cildin sonunda da yine bir dönüm noktası yaşandı ve orada kaldı. Aslında 2.cildin spoilerı 1.cildin başlarında veriliyor ama "ağzına bir parmak bal çalmak" deyimindeki kadar sadece. O yüzden arayı açmadan, heyecanla başlayacağım 2.cilde.️
Kitapla kalın.