Büyük uçurtmamı çalmışlar deliliğimden. Ece Ayhan
Bazen, yok yere, Ece Ayhan'dan daha ters bir herif oluyorum. Kendimle didişiyorum. Böyle olunca da canım insan çekiyor: Yan çizmeyen. Dolaysız. Güzel şeylere iştahı kabarık. Hevesini, tutkusunu yitirmemiş. Dünyayı seninle yeni baştan tasarlamaya aday... Deneyime açık. Boğmayan ama isteyen... Yeni fikirlerle ayağa kalkan, mızmızlanmayan ve laçkalaşmayan... Dedikodusuz, yalansız, çekiştirmesiz, seni bütünleyen, seninle bütünlenebilen.
Sayfa 27
Reklam
Canım Nilgün
Cemal Süreya 841. Gün başlıklı eserinde ; "Nilgün ölmüş. Beşinci kattaki evinin penceresinden kendini aşağı atarak canına kıymış, Ece Ayhan söyledi. Çok değişik bir insandı Zelda. Akşamları belli saatten sonra kişilik, hatta beden değiştiriyor gibi gelirdi bana. Yüzü alarır, bakışlarına çok güzel ama ürkütücü bir parıltı eklenirdi. Çok da gençti. Sanırım otuzuna değmemişti daha. Bu dünyayı başka bir hayatın bekleme salonu ya da vakit geçirme yeri olarak görüyordu. Dönüp baktığımda bir acı da buluyorum Nilgün’ün yüzünde. O zamanlar görememişim. Bugün ortaya çıkıyor."
.. . bazen, yok yere, Ece Ayhan'dan daha ters bir herif oluyorum. kendimle didişiyorum. böyle olunca da canım insan çekiyor: dolaysız.. güzel şeylere iştahı kabarık.. hevesini, tutkusunu yitirmemiş.. dünyayı seninle yeni baştan tasarlama aday.. .
Ece Ayhan. Canım Ece.
Şiiri, ( tartışmaya da ) kapalıydı. Şiiri, insanî eziyetin yarattığı sağlıklı bir hırçınlık kalesiydi. Kendisi değil miydi “Malta Yahudisi’ni okuyordum. Barındığım bir sandukanın içinde” diye yazan.
Sayfa 88 - Sel YayınlarıKitabı okudu
140 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 23 hours
Nilgün Marmara'nın Şiirleri ve İntiharı Üzerine
‘’Duvar rengi sağanağa tutsak herkes kendi delilik ağının altında.’’ (s.39) Uzun bir zamandır okumaya ara vermiştim. Bunun yaşattığı vicdan azabıyla geri döndüm. Kitap hakkındaki yorumum uzun olabilir, elimden geldiğince kısa tutacağım. ‘’Umarım böylesine emsalsiz ve belirgin bir konuda, şiirlerini ölüm kavramını derinden algılayarak yazmış
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)
Daktiloya Çekilmiş Şiirler (1977-1987)Nilgün Marmara · Everest Yayınları · 20183,538 okunma
Reklam
Eve vardım, ev gözüme daha sefil gözüktü. Birinin canı buz gibi soğuk bira ister ya bazen, benim canım da istedi. Kuzey yamaçları her zaman ıslak, serin olan sıradan bir dağın eteğinde, oyuk bir yerinde eğleşmek istedi. Öğretmen fiziki haritayı sınıfın tahtasına asınca dağların, denizlerin, nehirlerin ve kentlerin yere döküleceğinden korkan doğulu dilbilmez öğrencilerin sınıfında vay da vay, oy da oy, aman da aman diyerek ve kapıya yaslanmış bizi seyreden Ece Ayhan'a el ederek haritanın yere serilmesine yardım etmek istedi. Benim canım daha neler neler istedi. Prokofyev dinlemek istedi. Şu Remington'da sabaha kadar delik deşik yazılar yazmak istedi. Bir postane bulup Mehmet'e telefon etmek istedi. Ramazan pidesi ve yanında helva istedi. Döneklere, hayasızlara şöyle naralar eşliğinde bas bariton küfürler edip, coşkuyla dayak atmak istedi... Pencere camlarının çerçevelerinin arasından zor kullanarak içeri dalmaya çalışan lodos, belli belirsiz bir esinti yaratıyordu. Kanepede bu esinti ve ucu bucağı gelmeyecek istekler arasında sızarken yağmur hâlâ başlamamıştı.
Sayfa 18 - YağmurKitabı okudu
37 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.