Artık bütün bu sesleri, pencerelerdeki, kapılardaki, dükkânlardaki, fener direklerindeki bütün başları, o meraklı ve acımasız izleyicileri, hepsi beni tanıyan ve benim hiçbirini tanımadığım bu insanları, insan yüzleriyle kaplanmış bu yolu görmemeye, duymamaya başlamıştım. Sarhoş gibi sersemlemiş, kendimi kaybetmiştim. Bütün bakışların ağırlığının üzerinizde yoğunlaşması katlanılmaz bir şey.
Sayfa 75Kitabı okudu
Ama arabanın her şiddetli sarsıntısıyla yerinden sıçrıyordum. Ardından aniden çok üşüdüğümü hissettim. Yağmur giysilerimden içeri sızıyor, kısa kesilmiş saçlarımın arasından kafa derimi ıslatıyordu.
–Soğuktan mı titriyorsunuz? diye sordu rahip.
–Evet, diye cevapladım.
–Ne yazık! Sadece soğuktan titremiyordum.
Sayfa 75Kitabı okudu
Her ayrıntı bana kendi ıstırabını taşıyordu. Kelimeler bu duyguları anlatmakta yetersiz kalıyor.
Sayfa 74Kitabı okudu
Reader Follow Recommendations
Bütün bu kalabalık gülecek, ellerini çırpacak, alkışlayacak ve infazı izlemek için neşeyle koşan, meydanı dolduran bu özgür ve henüz zindancılarla tanışmamış insanlardan birçoğunun kafası er ya da geç benimki gibi kırmızı sepete düşecek. Bugün benim için gelenlerin birçoğu bir gün buraya kendisi için gelecek.
Sayfa 69Kitabı okudu
İçim kararmış, yalnız kalmış, umudumu kaybetmiş bir halde yeniden iskemleme yığıldım. Artık gelip beni götürebilirler, hiçbir şey umurumda değil; yüreğimdeki son tel de koptu. Bana yapacaklarına hazırım.
Sayfa 69Kitabı okudu