48 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 hours
İlk iki faz deneyleri tamamlanan, son fazı da başarıyla geçerek toplumsal kırılmaları tespit etmek üzere yerini alan dergi
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)
’ın şimdilik son sayısı çıktı. Daha önce nereden alabiliyorsanız aynı yerlerde rahatlıkla bulabilirsiniz. Bu ay Belçika, Mısır ve Azerbaycan’da da olacak. Az önce
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)
İzdiham - Sayı 47 (Aralık 2020-Ocak 2021)İzdiham Dergisi · İzdiham Dergisi Yayınları · 2020369 okunma
28 Ağustos 1999 tarihli The Economist dergisinde Türkiye ile ilgili yayınlanan bir makalede şunlara yer verilmiştir: "1994-Los Angeles, 1995-Kobe, 1999-Gölcük depremleri sismik olarak eşit büyüklükte olmasına rağmen ölü sayısı açısından büyük farklar göstermektedir. Burada kritik faktörün yapı malzeme özellikleri olduğu anlaşılmaktadır. Hem Amerika, hem Japonya'da evler hafif çatkılı ahşap olmasına rağmen Türkiye'de çöken evlerin neredeyse tamamı betondu. O halde diyebiliriz, katil AĞIRLIKTIR!
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Amerikan demokrasisi
Aramızdaki fark ve yeğenlerimizin bahtsızlığı şurada ki, Atlantiğin öbür yanındaki bu gibi kimseler ne hükümeti seçiyorlar, ne ulusun sesini yansıtıyorlar, ne de basının diline yön veriyorlar. Bizde kültürlü insanlar ve üst sınıflar iktidarı ellerinde tutuyorlar. Birleşik Devletler'de ise kitle egemendir; ulusun adını ve lakabını zorla gasbeden ayaktakımıdır: ne söylenmesi ya da yapılması gerektiğini dikte eden odur; hükümeti seçen odur, ve hükümetin, hizmette bulunduğu da odur; basını destekleyen odur ve basının memnun etmesi gereken de odur, yani kısacası, işlemlerin onun için yapılması ve yazıların onun için yazılması gerekiyor.” İşte böyle konuşuyor İngiliz borsa simsarlarının uşağı. Sanki İngiliz diplomasisiyle rezalet aynı şey değilmiş ve sanki The Economist'in Yazıişleri Müdürü Wilson'la, onun üstü olan Gladstone tarafından atanan "centilmenler", dolandırıcılıktan, kumarbazlıktan ve hırsızlıktan parlamento önünde hüküm giymemişler gibi. New-York Daily Tribune no 4198, 2 Ekim 1854 KARL MARX
Sayfa 476 - 2008 baskısı
The great economist Keynes agreed that the special attraction of gold and silver as primary monetary values was due to their symbolic identification with the sun and the moon, which occupied a primary sacred place in the early “cosmic government” cosmologies. Even more fascinating is the fact that the value ratio of gold and silver has remained stable from classical antiquity through the Middle Ages and even into modem times as Brown agrees with Laum that such a stability cannot be explained in logical terms of rational supply and demand: the explanation must lie in the astrological ratio of the cycles of the divine counterparts of these metals—the sun and moon.
Innovation was defined as the prime mover behind development by the German economist and political scientist Schumpeter. In his book written in 1911 and translated into English in 1934, he describes innovation as the application of a new production method to meet the demands of the market. According to Schumpeter, innovation has five basic indicators: new product development or improvements for the existing product, use of new industrial processes, opening new markets, development of new supply sources for raw materials and other inputs, and creation of new market structures in an industry.
We all know that industry level economies of scale refer to external economies of scale. In our world today, we experience that, in some industries, production concentration within a defined location can reduce the average costs of the industry as a whole. Actually, the studies on product concentration and their economic effects date back to
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
251 öğeden 201 ile 210 arasındakiler gösteriliyor.