Eda BİRCAN

Eda BİRCAN
@edaabircann
"Beni ben yapan en büyük değerin ve umudumu diri tutanın kitaplar olduğunu anladığımdan beri okuyorum."
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
Acılarınızı mizaha çevirebilir misiniz?
Jean Louis Fournier.. 19 Aralık 1938 doğumlu bir Fransız yazar. Aynı zamanda da komedyen ve yönetmen. Yazar, iki engelli çocuğuyla, kendi tabiriyle "başka çocuklar gibi olmayan çocuklarıyla" yaşadığı deneyimi anlatıyor bu kitabında. Keşkeleriyle, pişmanlıklarıyla içine çekiyor sizi. Acılarını mizaha çevirip hayatta kalmaya çalışıyor. Yer yer gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Onun acılarına ortak olacaksınız. Anlattıklarını derinden hissedeceğiniz bir kitap. Geçmişe duyduğu, değiştiremeyeceği ve içinde ukte kalan yıkımları şöyle anlatıyor: "Diğerleri gibi olsaydınız, size büyük bir düğün yapardık. Diğerleri gibi olsaydınız, torunlarım olurdu. Diğerleri gibi olsaydınız, gelecekten belki de daha az korkardım. Ama diğerleri gibi olsaydınız, herkes gibi olurdunuz." Kimi zaman da kendinden biliyor evlatlarının bu durumda olmasını: "Şüphesiz ki sizinkiler dünyanın en güzel, en zeki çocukları. Benimkiler en çirkin ve en aptalları. Benim hatam; onların böyle olmaları benim kabahatim." Ve şöyle bitiriyor kitabı: Ben artık kim olduğumu pek bilmiyorum, hayatta nerede olduğumu bilmiyorum, yaşımı bilmiyorum. Hep otuz yaşında olduğumu zannediyorum ve her şeyle alay ediyorum. Kocaman bir oyunun içine demirlemişim gibi geliyor, ciddi değilim, hiçbir şeyi ciddiye almıyorum. Aptalca şeyler yapmaya ve yazmaya de­vam ediyorum. Yolum çıkmaz sokakta bitiyor, hayatım çıkmaz sokakta son buluyor. Keyifli okumalar..
Nereye Gidiyoruz Baba?
Nereye Gidiyoruz Baba?Jean-Louis Fournier · Yapı Kredi Yayınları · 20093,058 okunma
Reklam
104 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Çırpınıp İçinde Döndüğün Dünya, Şükrü Erbaş'ın 2015-2019 yılları arasında, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış yazılarından ve üç şiirinden oluşuyor eser. İnsanı, bütün iyilikleri ve kötülükleriyle, toplumu da büyük yalnızlığıyla gözler önüne seriyor. Sıkmadan, dolandırmadan, akıcı ve yalın bir dille yazıyor denemelerini. Altını çizecek onlarca cümlenin bulunduğu, her okuduğunuzda sorgulattıran bir başyapıt. Elinize aldığınız her eserinde yeni şeyler öğreneceğiniz muhakkak.. Keyifli okumalar. Bütün bunlar şimdi nerelere gittiler? Bütün bunları insan neresinde saklar? Bunları unutmazsa nasıl yaşar insan? Bunları unutursa nasıl yaşar? Hangi vefa duygusuyla tutunacağız dünyaya? Hangi güzelliğin özrüyle varacağız mezara? Biz nasıl seveceğiz? Sevgimizi nasıl söyleyeceğiz? Bunu kim öğretecek bize? Ellerimiz bir su gibi akacak mı bir daha? İnsan bütün hayatını, sonunda yalnız kalmak için yaşıyor sanırım.
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya
Çırpınıp İçinde Döndüğüm DünyaŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20214,409 okunma
345 syf.
·
Not rated
·
Read in 14 days
Canım okuyucu, bedenin yaşı bellidir, lakin ruhun kaç yaşında asla bilemezsin.
Öncelikle kitap, İstiklal Savaşı'nın son Gazisi 100 yaşına gelmiş olan Ruhi Mücerret'in ve arkadaşlarının başından geçen sıradışı olayları anlatıyor. Her şey trenin gemiye çarpmasıyla başlıyor. Canınız sıkılmış, biraz mutlu olmak, gülmek istiyorum diyorsanız eğer bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Kitabı okurken kahkahalar attığınız, kimi zaman üzüldüğünüz, kimi zamanda bitmesini istemediğiniz duygulara bürüneceksiniz. Roman değil, bir nevi absürt komedi bir kitap. Şans vermenizi öneririm. İncelememi birkaç alıntıyla noktalamak istiyorum. "Bugün ölebileceğinizi düşündünüz mü biricik okur? Hatta şu anda, şimdi, şuracıkta ruhunuzu teslim edebileceğinizi? Ben düşündüm." "Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Çünkü hiçbir şey görüntüden ibaret değildir."
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · Alfa Yayınları · 202015.5k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
"Kitap uzun uğraşlar sonucu yalnızca 3.500 adet basılmıştır. Aydın çevrelerde pek beğenilmese de TRT ROMANI ÖDÜLÜNE hak kazanmış ve tartışmalara konu olmuştur. Atay "Bu ülkede eksikliğini duyduğum insanın kendisiyle hesaplaşma meselesini bizzat kendime uygulayarak bu meselenin ilk kurbanlarından oldum." demekle yetinmiştir. " Ne çok tartışma, ne çok ön yargı var kitap hakkında. Oysa sadece okumak yeterli olurdu diye düşünüyorum. Çok popüler olan bu kitabın gerçekten de popüler olmasındaki amacı anlayabiliyorum. Çoğu kişinin 'abartıldığı kadar yok' deyişine karşılık 'abartıldığı kadar var' düşüncemi dile getirmek istiyorum. Hayatında kitap okuma alışkanlığı olmayan biri için kitabın dilini anlamasının güç olabileceğini herkes tahmin edebiliyordur. Ne kadar zor gibi görünse de insanın iç dünyasını bulmada büyük bir rol oynuyor. İnsanın kitabını bitirmesinin verdiği mutlulukla, bitmesini istemediği bir burukluk arasında bıraktı beni. O kadar güzel bir romandı ki kelimeler kifayetsiz kaldı...
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062.2k okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Hiçbir yere gidemezsiniz, tutuklusunuz! Evet, yanlış duymadınız. Bir sabah her zamanki gibi uyanmayı beklerken hiç beklenmedik bir şekilde uyandırılıyorsunuz ve tanımadığınız kişiler tarafından tutuklanıyorsunuz. Üstelik suçunuz yokken. Başta arkadaşlarının şaka yaptığını sansa da Joseph, durumun ciddiyetini geç de olsa kavrar. Tutuklanma nedenini merak eder ve yaşamını davasına adar. Joseph K. tutuklanmasına rağmen serbesttir, normal hayatına devam eder. Temyize gitmek için elinden geleni yapar ancak ne mahkemeye çıkarılır ne de savcılarla görüştürülür. Yargılama yıllarca sürer ama beraat edemez. Çalıştığı bankada, kaldığı pansiyonda, tanıdığı tanımadığı herkes- amcası ve akrabaları da dahil- Joseph'in davasından haberdardır. K. Titorelli adındaki bir ressamın ona yardımcı olabileceğini düşünür ve ressamın yolunu tutar. Titorelli K.'nın aleyhinde üç ihtimal söyler: gerçek beraat, sözde beraat ve sürüncemede bırakma. Gerçek beraat için imkanın olmadığını, sözde beraat için yoğun çaba gerektiğini, sürüncemede ise daha az ve sürekli çaba gerektirdiğini söyler. K. ümitsizliğe kapılır ve avukatının davasını ihmal ettiğini düşünür. Ardından avukatını azleder. Zaman geçtikçe aslında davasının kendisi olduğunu anlar. Cezasını çekmeye razı gelir. Ve Joseph K. sonunda idam edilir. Aslında ortada dava yoktur. Anlatılmak istenen K'nın yaşamı boyunca tutuklanmış ve bunun bilincine hiçbir zaman varamamış olmasıdır.
Dava
DavaFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202153.7k okunma