Bu pasajı kitabın arkasına da alıntılamışlar çok güzel❤️ Paylaşacaktım okuyacağım ana erteledim :) Ateşler i de ekliyorum öyleyse. Ben Hadrianusun Anılarını okudum o da mektup gibiydi, onda da Hadrianus un olamayacağı kadar Hadrianus olabilmişti yazar. Çok etkileyici bir gerçekliği, samimiyeti var yazarın.
Tezinizde birçok noktaya katılıyorum. Ama farklı önemli detaylar da var. İnsan hayatı maalesef o kadar lineer gitmiyor, suç işlemek için her şeyin çok uygun olduğu ortamda herkes için mümkündür hata yapmak. Ödül cezadan önce bu kötülüklere neden olan sistem hataları düzelse zaten azalır suçlar.Eğitim önemli muhakkak, ama erdem başka bir şey. Güzel insanlar olmamız dileğiyle :))
Malesef kitabı bitirdim. Keşke bitmeseydi. Bitmeyecek bir kitap;siz onu okurken o sizin içinizi okumaya, kapağı kapattıktan sonra da devam edecek. Bu incelemeyi ancak Pessoa gibi yazabilirim. Teknik tespitler, ideolojiler, felsefeler, edebi akımlar çıkaramadım bu kitaptan. O derinlere inmeyi tercih etti ve beni tüm tanımlama zorluklarından kurtardı. İnsan ruhu hayatla her gün şiir yazıyor diyor, onu hayatın ellerine bir veriyor bir alıyor. Yaşam isteği ölüme, ölüm yaşama geçip duruyor ruhumuzda. Pessoa o kanallardan geçirdi beni bir bir. Düşlerde var etti, yok etti, yer değiştirmeden yer değiştirmemi sağladı. Kim koyuyor bu şeylerin adını? Bir kitapla dünyayı ve ruhumu adeta arşınladım. Kendiyle hayatla ve şeylerle alıp veremediği olanların kitabı Huzursuzluğun Kitabı. Bu uygulamayı da en yoğun şekilde, her gün bu kitabı okurken kullandım. Paylaşmak istedim, elimde olsa bütün kitabı alıntılardım. Bu süreçte alıntıları okuyup benimle aynı şeyleri hisseden herkese teşekkür ederim.