"Prenses Momo'nun kocaman, yuvarlak ve son gümüşten bir sihirli aynası varmış. Onu her gün, her gece dünyanın üzerinde gezmeye gönderirmiş. Ayna ülkelerin, denizlerin, kentlerin, tarlaların üzerinde uçup durduğu halde onu görenler hiç şaşırmaz, yalnızca 'İşte Ay!' derlermiş.
Ayna geri geldiği zaman, güzel, çirkin, ilginç, sıkıcı, artık önüne ne geldiyse hepsini Prensesin önüne döker, o da hoşuna gidenleri alır, gitmeyenleri dereye atıveririmiş. Hayaller de yeryüzünün akarsularında yüzerek geldikleri yerlere dönerlermiş hemen. İşte bu yüzden ne zaman bir suyun yüzüne baksak, orada kendi hayalimizi görürüz."
"Herkes çok iyi bilir ki, bazen bir saatlik süre insana ömür kadar uzun gelirken, bazen de göz açıp kapayıncaya kadar geçip gider. Çünkü zaman, yaşamın kendisidir. Ve yaşamın yeri yürektir."
"Bir şeye karar vermek, başlangıçtan başka bir şey değildir. İnsan bir şeye karar verdiği zaman, karar verdiği sırada hiç öngörmediği, düşünde bile aklına gelmeyen bir yöne doğru, şiddetli bir akıntıya kapılıp gidiyordu."
"Yusuf güm-geşte bâz ayed be-Ken'an gam mahur
Külbe-i hazân şeved-rûzî gülistan mahur"
*Kaybolan Yusuf yine Kenan eline gelir, sen üzülme
Keder evi bir gün gülistan olur, sen üzülme
"Talih bizden yanayken bundan yararlanmalıyız; talihin bize yardımcı olması için biz de ona yardımcı olacak şekilde davranmalıyız, gereken ne varsa yapmalıyız."