Her yerde, her muhabbetin içinde en çok konuşulan mesele bu. Lisede öğretmen olduğum için en çok karşılaştığım sorunlardan da biri. Öğrenciden aileye uzandığında da problem hemen hemen hep aynı. Sevgiye karşılık görmemek, anlaşılmamak, yetersiz ilgi, yok sayılmak...
Soruyorum herkese. Kendini ne kadar seviyorsun, ne kadar eleştiriyorsun? Kendinde o kadar çok eleştirdiği, beğenmediği husus var ki, kendi bile şaşırıyor anlatırken.
Soruyorum, sen bile kendini bu kadar sevmezken, beğenmezken, eleştirirken neden başkası seni sevsin?
Her defasında yaşanan bir şok!
İnsan ne olduğunun ve ne istediğinin farkın da değil.
Bütün benliğinle kendini kabulde misin? Kabul edemediğin taraflarını değiştirip dönüştürmeye gayretin var mı?
Başın dik, kendinden emin yürüyebiliyor musun?
Kendi gözlerinin içine bakabiliyor musun yargılamadan?
Kendi yüzünü, bütün vücudunu her haliyle sevip kabul ettin mi?
Bütün huylarını kabul ediyor musun?
Kabul edemeyip yanlış bulduklarını dönüştürmeye gönüllü müsün?
Kendine vefan, şefkatin, sevgin var mı?..
Cevabın hayırsa sen sevilmeyi bekleme.
Haksızlık edersin karşıdaki insana.
HEP KARŞIYA DEĞİL, BİRAZ DA DÖNÜP KENDİMİZE BAKALIM. BEN NEYİM, KİMİM, NASILIM, KARŞIDAN NASIL GÖRÜNÜYORUM?..
GÜNAYDIN, SEVMENİN VE SEVİLMENİN SIRRINA ERMEK DİLEĞİYLE...