Zülfü Livaneli / Edebiyat Mutluluktur
Norveç kurtulunca, halk kendilerine ihanet eden bu yazara (Nazilere sempati besleyen Knut Hamsun) hiçbir şey söylemedi. Ne bir protesto, ne bir yazı, ne saldırı… Ama bir gün evinin önüne bir genç kız gelip Hamsun’un kitaplarını bıraktı, biraz sonra da yaşlı bir adam geldi ve o da kitapları bıraktı. Derken insanlar ellerindeki Knut Hamsun kitaplarıyla akın akın gelmeye başladılar. Hamsun bütün bunları penceresinden izliyordu. Halk çıt çıkarmadan, en ufak bir tepki göstermeden sakince kitapları bırakıyordu. Birinci günün sonunda kitaplar koskoca bir yığın ediyordu artık. Ertesi gün aynı durum devam etti. Kitap yığını büyüdükçe, halkına ihanet etmiş olan yazar küçüldü ve ölümü böyle oldu.
Çay içmenin mutlulukla ilgili olmalı
Çay içmek, mutluluktur.
Reklam
Bazı Gerilemeler...
Bimer'in verilerine göre, 2002'de 1436 olan kütüphane sayısı 27.06.2018 itibarı ile 1152 ye düşmüştür. Kütüphane kapatarak ülke gelişmez, insan gelişmez. Günün sözü, cahillik mutluluktur...
“Tanrı bile insanlara kitaplar yoluyla seslendi.” Edebiyat Mutluluktur Zülfü Livaneli
Kitap okuyan insanlar neden mutsuz olurlar?
Böyle bir başlığı seçmememde birçok neden var, ama asıl sebep arkadaşımdan ödünç aldığım kitabı okurken, altını çizdiği cümlelerin hepsinin mutsuzluk bildiren cümleler olduğunu fark etmem oldu. Etrafımda çok olmasa da okuyan insanlar var. Zaman zaman kitap üzerine söyleşiriz. Okumayan arkadaşlarımın sayısı haliyle okuyanlardan daha çok. İki grubu kıyasladığımda okuyanların daha karamsar ve daha mutsuz olduklarını görüyordum. Bunu açıklamak için pek kafa yormadım. Cehalet mutluluktur klişesiyle geçiştirdim. Hatta okumak başa bela diye söylendiğim de olmuştur. Okuduğum kitaplarda altı çizilecek cümle aramam. Hatta içinde altılı çizili cümleler olan kitapları okumayı da sevmem. Bende önce biri okumuş ve etkilenmiş, cümlenin ya da paragrafın altını çizmişse ben de oradan etkilenmem gerekecekmiş hissine kapılırım. Kütüphanemin büyük bölümü kendi aldığım kitaplardan oluşur. Kimden ve nereden duyduğumu bilmediğim bir sözü hatırlıyorum şimdi. “ Mutluyken müziği, mutsuzken sözleri dinleriz.” Bunu kitap için de söylemek mümkün. Mutluyken kitap okumayız ya da kitap okurken mutlu olmayız. Gerçekleri sürekli bastırırız, görmezden geliriz. Gerçeklere katlanmak zordur. Kitaplarda sürekli gözümüze sokar bu kötülüğü. Bir insan Dostoyevski okuyup da mutlu olabilir mi ?
Midnight in 1k | Aralık Ayı Hikâye Yazma Etkinliği
Her gün yaptığım gibi yine gecenin bir yarısında dışarı çıktım. Gidiyorum, gidiyorum ama yolculuk nereye? Gecenin sonuna mı? Yok yahu. Celine gitti oraya. Keyfini bozmayayım şimdi onun. Kaldırım taşlarına bakıyorum, onlar da bana bakıyor. Bunlar bari anlasın halimden diyorum, ama tık yok. Sadece üzerlerine düşen yağmuru umursar bu düzenbazlar.
483 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.