...
ihtilale bulaşmış şanlı, son bir şiir yazacağım
kerpiç duvarların gölgesinde duracak atlılar
vaktin yelkovanını uyuz itin boynuna asacağım
adımı ve atımı soysuz ihtimale bırakamam
herkes evine dönsün, uykumu vuracağım
benim adım savaşlara gebedir
...
görmek ile bakmak arasında bir yerde çarmıha gerildim
kurdumun, kudretini gözlerime kazıdığı şanlı hâkimiyetim
boynu vurulmaktan son anda kurtulmuş kuzuya teslim edildi
herkes evine dönsün, uykumu vuracağım
benim adım savaşlara gebedir
...
çobanın kuzuyu
kurdun intikamını unuttuğu
evvela enine uzayan şiirlerde
bir kurşun sesi patlıyor göğsümde
benim adım savaşlara gebedir
Alperen Alparslan GÖZEN
İçimin içine sığmayıp rıhtımdan kanatlandığı gün,
Yaşamak bahsinden martılara söz açtım.
İnatçı ve tamahkâr gözyaşlarınla, yıkadım bütün sokaklarını şehrin
Keşke yalnız konuşmuş olsaydık.
İçimin içine sığmayıp kavgalara tutuştuğu o gece,
Yer ile göğün arasında bir yerlere sıkıştım.
Ruhum terk eyledi senin bedenini,
Keşke yalnız sana aşık olsaydım.
İsa Tekin
şimdi sana anlatacaklarım a gülüm
yastık diye başımı göğsüne yaslayamadığım
kaburgalarımın tarlalarda çit diye gerildiği
çarmıha gerilmiş vaziyette tek bir kuşu bile korkutamamış
benin sevdasıdır
bir adım bile yakından göremediğim atların
şimdi bu kalbimde işi nedir
daha yeryüzüne düşmeden eriyen karların
gözlerine yakın tüm mesafelerde
Ben onun sılası, kendimin gurbetiyim;
Ben bir azizin hasreti,
Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm.
Benim gözlerim yeşildir, evet evet, onun gözleri kara;
Ben günah kadar beyazım, o tövbe kadar kara...
-Sezai Karakoç