Gurbet kuşları romanı köyden şehre göç eden insanların büyük şehirde tutunma ve var olma mücadelesini gözler önüne serer.Bu doğrultuda köylüsü Gaffur'dan gelen İstanbul'da iş olduğuna dair yazmış olduğu mektuptan 3 sene sonra İflahsız Yusuf'un oğlu Mehmet, İstanbul'a gelir.Yazar Mehmet'in İstanbul'a geldikten sonra yaşadıklarını, köylüsünün kendisine nasıl sırt çevirdiğini, büyük şehirde kimsesizlik, barınma sorunu, işsizlik gibi sıkıntılarla dolu süreci eserinde güzel bir şekilde kahramanının bakış açısından yansıtır.
Gurbet KuşlarıOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20201,085 okunma
Hangi yıl olduğunu hatırlamıyorum ama , sonbahar başında soğuk rüzgarların esmeye başladığı akşamlarda içimi ısıtan samimi bir kitap olarak aklımda yer eden bir eserdir.
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415.8k okunma
Kemal Ateş'in Toprak Kovgunları adlı romanı kırsal kesimden şehre göç eden insanların şehirdeki yaşamını ve yaşam mücadelelerini konu edinen bir eser.Özellikle gecekondulaşma ve gecekondu mahalllerindeki yaşam, buradaki insanların şehirli insanların yaşayışına olan özlem, kır-kent çelişkisi değinilen önde gelen konular olarak dikkate çarpmaktadır.
Kitap öyle yazılmış ki sanki Martin'in yaşadığı her şeyi ben yaşamışım gibi hissettim. Büyük bir eserdi. Kitapta sevdiğim bir söz var: ''Harcanmış günlerden insana kalan yalnızca yaşadıklarıdır.''
Martin EdenJack London · Goa Basım Yayın · 201291.8k okunma
Duygular, hayatın kendi boşluğu içinde dolaşan hislerdir. Bu duygu denen hisleri şiir haline getirip belirli kalıplar içinde anlatabilmek ise her babayiğidin harcı değildir.
Gün doğumundaki tatlı uykusunu çalar saatle çözmeye çalışan insanoğlu ne de çok tembelleşmişti. Çalar saatin ötüşü müdür insanı uyandıran, yoksa bilinçaltı mıdır insanı saatin çalgısıyla buluşturan?
Harcanmış günlerden insana kalan yalnızca yaşadıklarıdır. Bu yaşadıkları kayda değerse onun ruhunda, belleğinde unutulmaz izler bırakır. Günler aynı tonda geçiyorsa hayat çekilmez olmaya başlayacaktır.
Yoksulluk yaşamın hoş olmayan, hoş görülmeyen halini anlatır. Aristokratların üzerine sahtelik dolu övgüler dizdiği, rahatça atış yaptığı haldir yoksulluk.