nedir gündüzleri rüya olmayan gözleri çevresindeki nesnelere geçmişe dönük bir ışıkla bakan insanlar için rüya olmayan ne?
Gerçek her zaman bir kuyunun dibinde değildir. Aslında, daha önemli bilgilere bakınca, onun hep yüzeyde olduğuna inanıyorum. Biz onu vadilerin derinliklerinde ararken, o dağların doruklarında durmaktadır.
Reklam
Oinos: "Neden ağlıyorsun, Agathos? Rastladığımız bu yemyeşul ama ürkütücü yıldızım üstünden süzülürken neden sarktı kanatların? Parlak çiçekleri masalsı bir güzelliği, ürkütücü volkanları da coşkulu bir yüreğin arzularını anımsatıyor." Agathos: "Anımsatmıyor, zaten öyleler! Tam üç yüz sene önce, sevgilimin önünde ellerim kenetli bir halde gözyaşlarına boğulurken bu ıssız yıldızı birkaç tutkulu kelimeyle var ettim. Parlak çiçekleri gerçekleşmemiş düşlerin en kıymetlisi, hiddetiyle kuduran volkanları ise en coşkulu, en sefih kalbin tutkularıdır."
Sayfa 728 - Kelimelerin GücüKitabı okuyor
Ancak kim sonunu getirmek için okur ki Kim bunu Arzu Eder kendileri bir Nihayet olan hazlar ve kendi başlarına iyi oldukları için peşine düştüğümüz bazı arayışlar da yok mudur e okumak da onlar arasında sayılmaz mı Arada sırada hayal ediyorum mahşer günü gelip çatıyor ve büyük Fatihler Hukukçular ve devlet adamları kendi mükafatlarını almak için sıraya giriyorlar başlarında taçlar Defne dalları var İsimleri silinemez bir şekilde ölümsüz mermerlere yazılmış sonra Tanrı bizim kulumuzun altında kitaplarla geldiğimizi görünce Aziz petrus'a dönüyor ve en ufak bir kıskançlığa kapılmadan şöyle diyor bak onların mükafata ihtiyacı yok burada onlara verecek bir şeyimiz yok okumayı seviyorlar
"Cennette düş yoktur, maddenin sonsuzluğu ruhun bitmek tükenmek bilmeyen arzusunu hafifletme ve bitimsiz kaynaklar sunma amacını güder."
Sayfa 725 - Kelimelerin GücüKitabı okuyor
"Ah, bilince değil, bilgiyi elde edince mutlu olur insan! İlelebet bilmek elbet kutsanmışlıktır ama her şeyi bilmek de şeytanın zulmüdür."
Sayfa 725 - Kelimelerin GücüKitabı okuyor
Reklam
"Mezar; varlığı, biçimi, fikri, duygusu, ruhu, cismani tarafı olmayan şey için hiçliğin barınağıydı, çürütücü saatler de ortağı."
Sayfa 724 - Monos ile Una'nın DiyaloğuKitabı okuyor
"Şüphesiz Dünya'nın bunama çağında öldüm."
"İnsanlar bireysel yaşayıp ölüyordu."
Sayfa 720 - Monos ile Una'nın DiyaloğuKitabı okuyor
"Ah, Ölüm, bütün ziyafetlerde insanı doyuran hayalet! Ölüm üzerine ne çok düşündük, Monos! İnsanların mutluluğunu yoklayan gizemli bir perdeydi, insanlara 'Buraya kadar, dahası yok!' derdi. Monos'um, göğsümüzde yanan aşk ateşini ilk hissettiğimizde nafe sevinmiş, mutluluğumuzun aşkımızın gücüyle daha da güçleneceğini zannetmiştik! Ama maalesef aşkımız büyüdükçe bizi ilelebet ayıracak olan o aceleci, kötücül anın dehşeti de büyüdü! Bundandır zaman içinde sevginin acı vermeye başlaması. Birbirimizden nefret etseydik belki ölüm de bize merhamet duyardı."
Sayfa 716 - Monos ile Una'nın DiyaloğuKitabı okuyor
Reklam
"Bilgeler ise korkuları yatıştırmakla veya beğendikleei teoriyi desteklemekle uğraşmayarak zihinlerini ve ruhlarını yormadılar. Doğru fikirler arayıp eksiksiz bilgi edinmek için can attılar. Gerçek, saf kudreti ve olağanüstü ihtişamıyla ortaya çıktığında da bilgeler eğilip ona taptı.
Sayfa 713 - Eiros'la Charmion'un SòyleşisiKitabı okuyor
"Merhamet et bana, Charmion! Önceden bilinmezken şimdi bilinir kıldığın bu şeyler, heybetli ve mutlak Şimdi'yle bütünleşen kurgusal an benim boyumu aşan şeyler."
Sayfa 711 - Eiros'la Charmion'un SòyleşisiKitabı okuyor
“Bir kitap , içinizdeki donmuş değerleri parçalayarak bir balta olmalıdır .”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.