20. Yüzyılda, yakın geçmişimizde yaşanmış bir savaş... Katliam, vahşet, insanlık ayıbı... Dünya susarken Bosnalılar sessiz çığlıklar atıyordu... Hatta bas bas bağırıyorlardı, kimse duymadı, duymak istemedi ;insanlığın ayıbı işte orada başladı...
Bu bir savaş mıydı, değildi;zamanında Kosovayı işgal eden Türklerin faturası Müslüman Boşnaklara
İNCİR KUŞLARI
Okuyun, okuyun da beterin beteri neymiş görün. Okuyun da siyahtan koyu rengin
"SREBRENİTSA KATLİAMI" olduğunu öğrenin.
8.372 Müslüman Boşnak hunharca katledildi.
Sırplar keskin bıçaklarıyla katliam yaparken, halkın feryatlarını telsizlerden dünyaya yayınladılar.
30 ila 50 bin.... Arasında Boşnak kadına ve genç kıza
Sayfa 200 ve 235 arasında çok gerçekçi bir şekilde geleceğin öngörüsü yazıyor. Yeniden yeniden en ince ayrıntısına kadar okumak lazım.
235 ‘ten sonra ise anlatılan her şey somut bir hâl alıyor ve bence 235 ten önceki sayfalar olacaklara hazırlık kısmı asıl olaylar sayfa 235 ten sonra başlıyor.
“Anımsadığı kadarıyla, annesinin olağanüstü bir kadın olduğunu sanmıyordu, hele zeki bir kadın olduğu hiç söylenemezdi. Yine de tümüyle kendine özgü davranışlarından bir soyluluk , bir eldeğmemişlik vardı onda. Duyguları sahiciydi ve dış etkilerle değiştirilmesi olanaksızdı. Onun gözünde, bir davranış sırf etkisiz olduğu için anlamını yitirmezdi. Birini seviyorsan gerçekten severdin, verecek başka bir şeyin yoksa bile sevgin yeterdi. Verecek çikolata kalmadığında, annesi çocuğu sımsıkı göğsüne bastırmıştı. Bunun hiç bir yararı yoktu, hiç bir şeyi değiştirmiyordu, çikolatayı geri getirmiyordu, çocuğun ya da kendisinin ölümünü önlemiyordu; ama böylesi ona doğal geliyordu. “
“Doğru olmadığının biricik kanıtı, yüreğinizden yükselen o sessiz protesto, içinde yaşadığınız koşulların dayanılmaz olduğunu duyumsatan, eskiden böyle değildi herhalde diye düşündüren o sezgiydi. Winston birden, çağdaş yaşamın asıl özelliğinin acımasızlık ve güvensizlik olmadığını; yavanlık, donukluk ve kayıtsızlık olduğunu fark etti.”
Aslında bu paragraf hayatımızdaki çoğu şeyi özetliyor bence. Sadece birazcık koltuğa yaslanıp düşünmek hepsini anlamlandırıyor.