169 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 34 hours
Edirne'nin Köprüleri hikayesinin adı İshak Amca'nın Gelini, Su Ustası Miraç hikayesinin adı da Ağa Oğlu Vedat olmalıymış bence :) Vedat'ın hikayesini ayrı bir eser olarak da okumak isterdim. Merak uyandırıyordu. En vurucusu son hikaye Haraç'tı. Zaten genelde böyle olur. Parasız Yatılı biraz daha uzun olabilirdi. Kitaba adını verince daha uzun bir hikaye okumak istiyor insan.
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,695 okunma
Reklam
171 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
Füruzan'ın ilk öykü kitabı "Parasız Yatılı", yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Kitap 12 farklı hikayeden oluşuyor. Füruzan bu kitabı ile Sait Faik Hikaye Armağanı'nı kazandı ve bu vesileyle ödülü kazanan ilk kadın yazar olma ünvanını da eline aldı. Hikayelerin genel çerçevesi; kadınlar aslında, yoksullukla sınanan, annelikleriyle ve kadınlıklarıyla sınanan, hayata tutunmaya çalışan, parasız yatılı okuyan, hayatta ben de varım, buradayım demeye çalışan, ezilmiş, hor görülmüş, ülkenin ve hayatın gerçeklerini yüzümüze tokat gibi aşk eden, yaşamış ama aslında yaşayamamış insanların öyküleri. Anlatımı, iç seslerin uyumu, derinliği, yoğunluğu, akıcılığı, tarzı ve gerçekliğiyle harika bir kitap. Öykülerin hepsi ayrı güzel, lakin içlerinden en sevdiklerim; Piyano Çalabilmek, Edirne'nin Köprüleri, Parasız Yatılı ve Haraç oldu. Kitaplığınızın bir köşesini ayırın bu kitaba ve mutlaka okuyun derim. Keyifli Okumalar!
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,695 okunma
Edirne'nin Köprüleri
"Hasattan sonra şükranlarımızı anlatmak içindir bu türküler toprağa, dedi. Ağaçlar ışkın vermez. Toprak ürün vermez onları unutursak. Ya, işte böyle benim fidanlarım, benim göçmenlerim."
Sayfa 102 - ykyKitabı okudu
Edirne'nin Köprüleri
"Odamızın ne denli güzel olduğunu bunca sezmemiştik şimdiye dek. Bu odada olan insanları o kadar doğrulayıp güzelleyen bir türküydü ki bu, ninemin etiyle, kanıyla bağlı olduğu o yerleri, bize yeterince anlatamayışına şaşmamak gerekiyordu. Türkü onun anlatmak istediği her şeyi tek tek arıtıp diriltiyordu."
Sayfa 100 - ykyKitabı okudu
171 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
İnsan ömrü bir rüya, göz açıp kapayıncaya bitiveriyor.
*** Adsız sansız düşünmelerdir benim düşünmelerim. Daha çok renge benzerler. İç karartıcılarla iç açıcılar yan yanadır. Haraç ***Çocuklar önlerinde uzayan gölgeleriyle iyice yalnızdılar. Akşamsefalarının kokusu öylesine yoğunlaşmıştı ki, sıcak daha artıyordu gün geceye geçerken.
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,695 okunma
Reklam
171 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Kitabı okumaya başladığımda bu ne, sanırım okumayacağım, ne demek istedi, bu kavram karmaşası da nedir? Diye söylendim ve kitabı okumaktan vazgeçip rafa kaldırdım. İki gün sonra yine elime alıp okumaya devam ettiğimde yoğun bir duygusallıkla kitabı bitirdim. Kitapta , Kadınların ve küçük çocuklarının dünyasından yoksulluğun, umudun, trajedinin, yok sayılmanın, hor görülmenin, çaresizliğin yer aldığı 12 öykü yer alıyor. En beğendiğim öyküler Edirne'nin köprüleri ve haraç oldu. Haraç öyküsü en uzun öyküydü ve tabiri caizse iliklerinize işleyecek bir öykü. Bir gününü bile kendi için yaşamadan ömrünü tamamlayan bir kadının öyküsü. Kimsesiz bir çocukluk, genç kızlık, kadınlık, evlilik, yaşlılık. Yok sayılmış bir kadının ömrünü kırk sayfada anlatın deseler en iyi bu şekilde anlatılırdı sanırım. Anlaşılması da hissedilmesi de emek isteyen bir kitap. Kitapla kalın, hoş kalın.
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,695 okunma
'Edirne'nin Köprüleri' anlatmakla bitmez...
Uyandığımızda, amcamdan ve Zehra Hanım'ın kocasından daha sonra işe gidenlerin ayak sesleri, sokakları doldururdu. Bunlar, yedide çalan tersane düdüğünün işçileriydi. Yataktan kalkınca, cama burnumuzu dayayıp onların geçişine bakardık. Giyimleri yağdan kirden katılaşmış, yüzleri eş yorgunlukta adamlardı bunlar. Bazılarının ellerinde bakır yemek tasları olurdu. Bu, kadınların sevecenliğini belirtirdi. Bizce, yengem gibi ipekten, melekten olma kadınlar hazırlardı onların azıklarını. Bu düşünce tersane işçilerinin katı yüzlerindeki yoksulluğu silerdi. Yengem gibileriyle, yoksulluk çekilir olurdu çünkü. Biz bilmezdik ki yoksul olduğumuzu. ... Bu tersane işçilerinin gülmezliği umutsuzluk verirdi bize. Ama umutsuzluğumuzu aydınlatan işte o yemek taslarıydı.
171 syf.
·
Not rated
Edirne'nin Köprüleri'ni Okumalı!
Özellikle Edirne'nin Köprüleri'ni hissederek okudum diyebilirim. Göç ve göçmenliği çok güzel yansıtmış. Kitabın son öyküsü olan Haraç'ı da beğendim. İyi bir öykü kitabıydı...
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,695 okunma
Edirne'nin Köprüleri
"Üzüntü mü, sevinç mi bilemediğimiz aykırı duygular içimizi arıtırdı."
Sayfa 80 - ykyKitabı okudu
50 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.