Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
itiraz ediyorum sayın başkan bu hayattan istifa ederek başka bir hayatı başka bir türlü yaşamak istiyorum
Sayfa 497
Beşinci Mektup Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var. Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun? Güneş çoktan doğdu.
Reklam
Yazarken
Düşünüyor insan yazarken- gerçekten bunları benden başka okuyacak kimse var mı diye. Yani laedri olarak gönderebilirim tabii ki her daim dünyaya, ama benim altımda benimle alay etmeden okuyacak, benim yazdığımı bilecek... İşte burada duraksıyor insan. Etrafta başkaları da varken yazmak çok garip değil mi? Sanat sanat içinse yazmak da benim için
Böyle irikıyım laflar ediyorum diye, hayatla giristiği bütün kavgaları kazanmış, ununu eleyip eleğini asmış, tekmil endişeden paçayı sıyırmıs biri olduğumu düşünmeyin. Elbette gelecek beni hâlâ telaşlandırıyor. Yanlış bir denizde boğulma yahut yanlış bir limana demirleme ihtimalleri hâlâ mümkünden de yakınımda duruyor. Ama hayatta kalmak, düştüğümüz dikenli bahçede kanayarak dolaşmak değil mi zaten? Sonunda ölece- ğini bilerek yaşamaya çalışan bütün faniler, aynı tekinsiz yolu adımlıyor. Neye elimizi atsak yetim, neye dokunsak tedirgin, ne yapsak eksiğiz. Hepimiz öyleyiz. Bize vaat edilmiş bir yarin yok, ruhumuzda kelebek sancıları kanat çırpıyor. Fakat buradaysak, gücümüzü ve nesemizi toplayıp yaşayacağız. Düşe kalka, güle ağlaya, şefkatimizi kendimizden, merhametimizi birbirimiz- den sakınmadan, sevaplarımız, günahlarımız ve elbet hatalarımızla. Coşkuyla. Hem dünyada kalıp hem de hayattan kaçamayız. Bunu kendimize yapamayız.
Varken "iyi ki varsın" diyebilmek....
Bu uygulamayi çoğu zaman içimi boşalttığım bı sayfa gibi görüp, elimden geldiğince üzeri örtülü cümlelerle kendime,zamana bı iz bırakıyorum Ama bugün, 'derdim bendeki saygınlığını kaybeder' düşüncesini atıp. Sadece bir kişinin sonuna kadar okuyup bı hatırlatmaya vesile olması niyeti ile perdesiz yazacağım.. acının edebiyatını yapıp
Bir gün Mecnun Leyla'nın evine uğradı ve gökyüzüne baktı. Kendisine: "Ey Mecnun! Gökyüzüne değil, Leyla'nın evinin duvarlarına bak, belki onu orada görürsün denildi. Mecnun: "Ben Leyla'nın evinin üzerine gölgesi düşen yıldıza bakmakla iktifa ediyorum(yetiniyorum)." dedi.
Reklam
Bütün ciğerlerden geçmiş olan hava artık kendini yenilemez. Her gün yarınını kusar ve tek bir arzu hayalleyebilmek için boşuna çabalarım. Her şey bana yüktür: Sırtına Madde vurulmuş bir yük hayvanı gibi ayaklarım tutulmuş, gezegenleri sürüklerim. Ya bana başka bir evren sunulsun- ya da pes ediyorum.
Bir gün Mecnun Leyla'nın evine uğradı ve gökyüzüne baktı. Kendisine: "Ey Mecnun! Gökyüzüne değil, Leyla'nın evinin duvarlarına bak, belki onu orada görürsün." denildi. Mecnun: "Ben Leyla'nın evinin üzerine gölgesi düşen yıldıza bakmakla iktifa ediyorum(yetiniyorum)." dedi.
Evimize gelişin güzeldi sonrası daha güzel
LED ışıklı olan süs eşyalarına bayılırken kardeşim bunu getirmişti. İlk kontrol ettiğim şey: Gece kitap okumama yetebilecek kadar ışık verip vermediğiydi. -Çünkü mumlar el yazısı için kullanışlı ama okumak için o kadar değil.- Sonra mutlu haberi verince baktım ki ışığı olmasına rağmen cansız duruyor. "Hoş geldiin, sen evimize katılırken bakalım biz sana neler katabiliriz?" deyip onu birkaç gün sonra bu hâle getirdim. Sonradan öğrendim ki, erkek kardeşim de seviyormuş ama benim ondan daha çok sevdiğimi ve benim için daha kullanışlı olacağını düşündüğü için bana vermiş. Benim için özel olan eşyalarımı paylaşmayı o kadar sevmem - çünkü başkaları için özel konumunda olmuyorlar genelde- ama "Olayı öğrendim teşekkür ederim, bunda ortaklık teklif ediyorum, bence kabul etmelisin. -düşündüğünü görünce- Etmezsen çokta ısrarcı olmam ona göre." deyip pis pis gülmüştüm. Direkt ona da verebilirdim ama paylaşma fikri daha özel hissettirmişti o yüzden öyle yaptım. Ve "Şeyy, şimdi ortak olduk ya, senin eklemek istediğin bir şey var mı tabi becerime göre?" demiştim. Ve "Hayır, gayet hoş ve bana da hitap ediyor." cevabını almıştım. Kabuklara laf eder veya aşırıya kaçan bir uğraşma ile beni pişman eder sanmıştım ama kardeşimin büyüdüğünü ve cici olduğunu gördüm. Buna da en az hediye kadar sevindim hatta anne edasıyla duygulandım biraz. Ama lafta gülen ve sinir bozucu bir tonda "Beğenin kalite kazanmış, böyle devammm şirin çocuk." deyip gitmiştim. Çünkü kardeşlik dengesi böyle işliyor: biri normal davranıyorsa öbürü illa ki anormal davranmalı...
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
42 günde okudu
Yazar nasıl da çok yıllar önce yazılmış kitabında değişmeyen işçiye bakışı yüzlerini bile görmedikleri insanları sömüren soylu zengin sınıfı nasıl bu kadar yalın ve acı verici gerçek şekilde anlatabilmiş, hayretle okudum. Bugünün şartlarıyla kıyaslayıp düşündüm ezen taraf nerede olursa olsun acaba hep daha fazla nasıl söndürebilirim diye düşünüyor
Germinal
GerminalEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201910,8bin okunma
Reklam
258 syf.
9/10 puan verdi
"İYİ Kİ OKUMUŞUM" DEDİKLERİM SERİSİNDEN
#OkudumBitti DORİAN GRAY'İN PORTRESİ, OSCAR WİLDE. Kitap bir ressamın "kendisinin ideali" olarak nitelendirdiği Dorian Gray'in, yine o ressam vasıtasıyla tanıştığı Lord Henry'nin hedonist görüşlerinden etkilendiği yaşamını konu ediniyor. Ressamın portresiyle Dorian'ın yaşamı arasındaki gizem ise fazlasıyla cezbedici. Kanaatimce uzun zamandır okuduğum kitapların en iyilerindendi. Dili anlaşılır ve betimlemeler yerindeydi. Okurken sizi sarıp sarmalayacak ve sıkılmayacaksınız. Kesinlikle tavsiye ediyorum. Şimdiden iyi okumalar... Kitaba puanım: 9/10
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,9bin okunma
Kamran,ben sadece senden değil,senin olduğun yerlerden de nefret ediyorum.
yapmak zorunda olduğum her şeyden nefret ediyorum
Sadece, birlikte gülebildiğimiz, dünyanın siyah, beyaz ve gri değil rengarenk olduğu günlere dönebilmemizi umut ediyorum.. Maeve Binchy
Kalbin ya paramparça kırılmak ya da taş gibi katılaşmak zorunda kaldığı bu dünyayı terk ediyorum. [NICHOLAS CHAMFORT’un intihar notu]
Sayfa 331Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.