Yani sonuçta temsil edici bir kişi olarak entelektüeldir önemli olan; şu ya da bu bakış açısını görünür olarak temsil eden, her türlü engele rağmen bu temsili muhatap aldığı kamu adına yapan kişidir. Savım şu ki entelektüeller temsil etme sanatını (ki bu konuşma, yazma, öğretmenlik, televizyona çıkma gibi biçimler alabilir görev edinmiş bireylerdir. Ve bu görev kamunun gözleri önünde cereyan ettiği ve hem bağlanımı hem riski, hem cüreti hem de kırılganlığı içerdiği ölçüde önemlidir; Jean-Paul Sartre’ı ya da Bertrand Russell’ı okuduğum zaman beni etkileyen söyledikleri şeylerden çok özgül, bireysel sesleri ve mevcudiyetleridir; çünkü inandıkları şeyleri dile getirmektedirler. İsimsiz bir memurla ya da ihtiyatlı bir bürokratla karıştırılmaları mümkün değildir.
“Ne yapacağımı ve ne yapmayacağımı anlatayım sana. İster evim, ister yurdum, ister kilisem olsun, inanmadığım şeye hizmet etmeyeceğim: ve kendimi olabildiği kadar özgürce ve olabildiği kadar bütünlükle dile getireceğim bir hayat ya da sanat tarzı bulmaya çalışacağım, kendimi savunmak için de kullanmasını bildiğim silahları kullanacağım: sessizlik,, sürgün ve kurnazlık.”
Reklam
Zira hükümetler hâlâ halklarını açık açık ezmekte, adalet hâlâ ciddi bir biçimde zedelenmekte ve iktidar entelektüelleri hâlâ kendi saflarına katıp seslerini gayet güzel kısabilmektedir; entelektüeller hâlâ sık sık görevlerinden yan çizmektedirler.
Arnold’ın bu tezlerinin altında, daha çok insanın seçme ve istediği şeyleri yapma hakkını talep etmesi sonucu toplumun daha demokratik bir hale gelmesi ve böylece yönetilmesi daha güç, daha bölünmüş bir nitelik alacağı korkusu vardır. Bu da üstü kapalı olarak şu anlama geliyordu: Halkı sakinleştirmek; onlara ulusal kültüre ait olma yolunun düşüncelerin ve edebiyat yapıtlarının en iyilerine sahip olmaktan geçtiğini, bunun da Arnold’ın deyimiyle “insanın aklına estiği gibi davranmasını’ engellediğini göstermek için entelektüellere ihtiyaç duyulur. Arnold tüm bunları 1860’larda söylüyordu.
Bir zamanlar kutsal gözüyle bakılan gelenekler ve değerlerin hem ikiyüzlü hem de ırkçı oldukları açığa çıkmıştır.
İstisnasız hepimiz bir tür milli, dinsel ya da etnik topluluğa aitizdir: Ne kadar yüksek sesle karşı çıkılırsa çıkılsın hiç kimse, bireyi aileye, topluluğa ve tabii ki milliyete bağlayan organik bağların üstünde değildir.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.