“Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.”
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana, dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Sonra aramıza şehirler, ülkeler belki dünyalar girecek
hiç karşılaşamayacağız.
Kader ağlarını örmeyecek bizi bir araya getirmek için,
sonra birimiz öleceğiz, diğerimiz bunu hiç bilmeyecek.
Düşün en ince mehtabında
kaybolmuş düşünceleri
binbir gece kurduğu amansız tilkileri
gel sevgilim, çok yoruldun
Gözlerinden akan huzursuzluksun
gölgenden kaçan korkak
bu imtiyaz üzer her bir düş güzeli
yapma artık çok yoruldun
Dalar gider uzak gelgit geceleri
ah sevgilim, çok yoruldun
kendine çizdiğin sınırları
şeytan kapanına çevirdin
Senin kafanda yarattığın
dağları
ellerimle çizdim ve yok ettim
artık özgürüz sevgilim
gel artık çok yoruldun.
@iremakayilhan
Kendimi, yerinden sökülmüş, bir bitki hissetmek! Hep daha uygun, daha elverişli bir iklim aramak! Hiç bulamamak! Mutlu olmak istemek! Herkes için, iyi şeyler düşünmek; buna rağmen, küçük hesaplarla büyük tereddütler arasında bocalayıp durmak.
Söyle Agathe, ara sıra gittiğin olur mu?
Bu kirli kentin kara okyanusundan uzak,
Işıl ışıl parlayan okyanuslara doğru,
Büyülü, mavi, tertemiz, derin ve parlak?
Söyle Agathe, ara sıra gittiğin olur mu?
Onsuz nasıl yaşar ki? Yaşayamaz. Kalbe ciğerler olmadan yaşamasını, ayı gökyüzünden koparıp alarak yıldızlara onun yerini almalarını söylemek, arpanın yağmursuz büyümesini beklemek gibi bir şey olur bu.
Çünkü uyku bir türlü gelip onu kanatlarının altına almıyor. Çünkü kafasının içinde kendine yer açmak için itişip kakışan bir sürü, çok fazla düşünce var. Çünkü zihninde bir yere oturtması gereken, o gün yaşanmış olan çok fazla şey var.