Bel fıtığı ameliyatımın üzerinden bir ay geçti. Zannettiğimden, beklediğimden daha yavaş olsa da bedenen toparlanırken zihnen de toparlanmam gerekiyor, diyerek kitabın kapağı açıldı. Aslında bir diğer sebep de; arada bir gelen, acaba fıtık tekrarladı mı, ameliyat başarısız mı oldu, diye beni siterese sokan ağrılarımın olmadığı zamanlarda, oturmam
Biz birbirimize tutunmuştuk ve 17 yaşımda bize tutunmak isteyen yavrumla huzur dolu evimiz cennet bahçesine döndü adeta. Tek sıkıntımız maddiyattı. Her ne kadar dert etmesem de eşim zorlanıyordu. Bir şeyler yapmalıydım, ama nasıl? Kızım daha 1 yaşındaydı, ben ise henüz 18. Sonunda kızımla çalışabileceğim bir iş buldum: Kreşte aşçılık. Hem yemek
"Onu zihnimde kendi istediğim şekilde yoğurmuş, gönlümün hoşlanacağı bir Billure'nin hayal görüntüsünü yaratmıştım da şimdi o görüntü gerçeği ile çakışıyor muydu, yoksa çatışıyor mu?"
Kitap çok güzeldi ben baya beğendim içinde ki ayetlere hele Tam tıkandığım bir dönemde okumak baya iyi geldi. Bir kere daha ne kdr değerli biri olduğumu fark ettim çünkü bu benim yani. Kim ne demiş kimin umrunda değil mi? Tam anlamıyla bir ilaç oldu bana, yönelmem gereken yeri tekrar gösterdi, kurgum için bir fikir dahi verdi o derece. İçinde ki çeşit çeşit hikâyeler ve özlü sözler ile konu o kdr bütünleşmiş ki EFSANE BİR KİTAPTI
Diktatörlüklerin zaafları arasında aşağıdakiler bulunmaktadır:
1. Sistemin işlemesi için gerekli olan çok sayıda kişi, grup ve kurumların sınırlandırılması veya geri çekilmesi.
2. Rejimin geçmişte uyguladığı politikaların etkileri ve ihtiyaçları,
rejimin bugün çelişkili politikalar benimseme ve uygulama imkanını oldukça sınırlandıracaktır.
3.
Sign up
Merhabalar kitapsevenherkes ailesi bugün size infinitium _kitap_toplulugu ile birlikte okuduğumuz Albert Camus'tan Sisifos Söyleni adlı kitabı ile geldim.
1942 yılında yayımlanan Sisifos Söyleni'nde Camus, kendi bakış açısından absürt felsefeyi (absürdizm) ele alıyor. ("Söylen" kelimesinin de "mit, efsane"
Latin Edebiyatının önde gelen kadın yazarlarından İsabel Allende'nin ilk romanı Ruhlar Evi Şili'li bir ailenin dört kuşaklık öyküsü. Anlatımı, dili, kurgusu ve unutulmaz kadın kahramanlarıyla dört dörtlük bir başyapıt. Edebi değeri çok yüksek. Hummalı bir okuma keyfi. Şili tarihine paralel Trueba Ailesinin acayip hikayesi. Romanın sonunda Şili'nin seçimle işbaşına gelen ilk Marksist başkanı Salvador Allende'nin adkeri bir darbeyle öldürülüşü, darbeden çok kısa bir süre sonra efsane şair Pablo Neruda'nın ölümü ve cenazesinin büyük bir protestoya dönüşmesi çok çarpıcı anlatılmış. İsabel Allende bu romanıyla Gabriel Garcia Marquez'in yanında duruyor. Büyülü Gerçekçilik akımının en seçkin örneklerinden birini veriyor. Kitabı okurken Bulutsuzluk Özlemi'nden "Şili'ye Özgürlük" şarkısını dinlemeyi ve Attilâ İlhan'ın "Allende Allende" isimli destansı şiirini okumayı unutmayın.
Ruhlar EviIsabel Allende · Can Yayınları · 20181,126 okunma