HÂLİD B. SAÎD
Nur ışıltıları Mekke'nin her yanına sessizce yayılarak, Muhammedü'l-emin'in Hira dağından kendisine gelen bir vahiyle döndüğü ve kullarına iletmek üzere Allah'tan bir mesaj aldığını söylediği gün Hâlid'in kalbi bu sese kulak veriyordu. Sevinçten uçmuştu; sanki bu mesajı bekliyordu. Nur ışıltılarını adım adım takip etmeye başladı. Kavminin ileri gelenlerinin yeni dinden bahsettiklerini her duyduğunda yanlarına oturup gizli bir sevinçle onları dinledi. Ara sıra kendisi de bir şeyler duyurmak, etkilemek ve uyarıda bulunmak için bir veya birkaç kelime söylerdi. O zaman kendisine bakana durgun ve sessiz görünümlü bir genç gibi görünmesine rağmen içinde söylenen şarkılar, çınlayan marşlar, ıslık çalan borazanlar, dalgalanan bayraklar ve çalınan davullar olan sevinç ve hareket dolu bir karnaval vardı. Bütün güzelliğiyle, heyecanı ve coşkusuyla bir bayram vardı içinde. Genç, bu bayramı içinde saklar ve sırrını gizlerdi. Çünkü babası eğer onun, Muhammed'in davasına içinde böyle bir sevgi gizlediğini bilse, onu Abdümenaf ilahlarına kurban ederek hayatına son verirdi.
Cevap vermeyince tekrar iç çektim. "Bu soruyla seni gafil avladığım için özür dilerim. Gelecek hakkında hiç konuşmadığımızı biliyorum. Ama eğer çocuğuma hamileysen evlenmeliyiz. Bebek benim varisim. Blackwood adını devam ettirmek benim için çok önemli." Faith başını salladı. "Anlıyorum." Ama sesi sanki anlamamış gibi çıkıyordu. "Daha yirmi yaşında olduğunu biliyorum," diye devam ettim. "Ve eminim ki tüm bunlar benim için olduğu kadar senin için de bir şok olmuştur. Ama elimizden gelenin en iyisini yapabiliriz." Bakışlarını benimkilerle buluşmak için kaldırdı. "Bu yüzden teklifimi düşünmeni istiyorum." "Yapacağım, Cassius." Tekrar başını salladı.
Reklam
Eğer duygularımı sözcüklerle belirtmek gerekseydi, şöyle derdim: "El­den bir şey gelmez."
"İşte küçük prensin dünya üzerinde ortaya çıktığı, sonra da kaybolup gittiği yer burası. Bir gün Afrika'ya, çöle giderseniz burayı tanıyabilmeniz için bu manzaraya dikkatlice bakın. Ve olur da oraya yolunuz düşerse, lütfen acele etmeyin, yıldızın altında birazcık bekleyin! Eğer size doğru bir çocuk gelirse, gülerse, altın rengi saçları varsa, ona soru sorulduğunda yanıt vermiyorsa, kim olduğunu hemen anlarsınız... Böyle olursa rica ediyorum! Beni böyle üzüntü içinde bırakmayın: Hemen yazıp haber verin geri geldiğini..."
Sayfa 90 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Düşünce girdabında dönüyorum dönüyorum..
Düşüncelerine susturucu takılmış bir insan olsaydım eğer korkardım ölümden. Ama o kadar uzağım ki sessizliğe...
Ölmüş bir sevgiliden gelen mektup, hem de varlığından yıllar sonra haberdar olduğunuz... Üstelik tek satırını bile okumadığınız bir mektup, insanı bu kadar derinden etkileyebilir mi? Eğer hayatınızı, umutsuz bir aşkın üzerine kuracak kadar çaresiz, kendi tutkularınızın esiri olacak kadar saplantılı, sizi hiçbir zaman sevmemiş bir kadının etkisinden sıyrılamayacak kadar zayıfsanız ve de adınız Müştak Serhazin'se evet, kesinlikle etkileyebilir.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.