Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1899'da Kadının Özgürlüğü [Tahrirü'l Mer'e] adı altında Arapça muhteşem bir kitap çıktı. Yazarı Paris'te eğitim görmüş ve kendisini etkilediği belli olan Fransız bir kız arkadaşı olan genç Mısırlı avukat Kasım Emin'di. Paris'teyken Kasım Emin tutkulu bir kadın hakları savunucusu olmuştu. Kitabının ana konusu kadınları eğiterek konumlarını yükseltmek ve böylelikle sosyal ve mesleki hayata girişlerini sağlamaktı. Emin özellikle örtünün kaldırılmasını ve çokeşliliğe, cariyeliğe ve talaka onay veriyormuş gibi görünen Kur' an ayetlerinin yeniden yorumlanmasını öneriyordu. Ona göre Müslüman toplum sadece kadınları özgürleştirerek özgürleşebilirdi çünkü özgür bir toplum bütün mensuplarının özgür olduğu bir toplumdur. İslami bakımdan bu devrimsel önerilerini meşrulaştırma çabalarına rağmen Kasım Emin' in kitabı Mısır ve diğer yerlerdeki gelenekçi yapıların ciddi tepkisini doğurdu.
Bir kadın ne ister sorusu ise son derece karmaşık ve kişiye özgüdür. Kadınların her biri benzersizdir ve dolayısıyla istekleri, hayalleri, kişilikleri, yaşam tarzları, arzuları ve yaşam deneyimleri farklılık gösterir. Kimi kendini ifade etme özgürlüğü peşinde koşarken, kimi eğitim ve kariyerinde ilerlemeyi, kimi ise sevgi ve saygı görmeyi arzular. Bu çeşitlilik, kadınları sadece cinsiyetlerine göre değil, aynı zamanda birey olarak da değerlendirilmeleri gerektiğinin ve altını çizer. Kadınların yaşamı, tercihleri ve arzuları, toplumsal cinsiyet kalıplarının ötesinde, her birinin özgün yolculuğunu ve kişisel hikayesini yansıtır.
Sayfa 8 - Alaska YayınlarıKitabı okudu
Reklam
KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ ZARAR EDİYOR YALANI 12 Eylül darbesi sağ sol kavgasını bitirmeye yönelik bir darbe değildi. Bilakis 12 Eylül askeri darbesinin taşlarını döşemek için sağ sol kavgası batı şerri tarafından içinize bilinçli sokulmuş bir nifaktı. 12 Eylül askeri darbesinin asıl yapılma sebebi 1950 tarihinde para ağaları yararına ve
"Özgür mü senin kafan nerede bugün? Bir düşünsene! Bir kadının özgürlüğü nedir? Benim eğitim almama izin verilmedi. Ben babamın evinden senin evine geldim .Kendi halılarımı ve eşyalarımı seçebilmek için bile annem ve anneannemle savaşmak zorunda kaldım."
Zamanla, yalnız eğitim gerçek bir özgürlüğü getirebilir ve sadece akıl böyle bir özgürlüğü verebilir, diye düşünüyordu Voltaire; "ne kadar aydınlanırsa insanlar, o kadar özgür olacaklar" diyordu. Tek geçerli devrimler, yürekleri ve kafaları değiştirenlerdir ve gerçek devrimciler de, bilgeler ve ermişlerdir yalnız!
Sayfa 165 - Cem Yayınevi / 1. Bası, İstanbul, Eylül 1994Kitabı okudu
Yaşlı gözler, yanık yürekler, cılız bedenler, aç mideler, cahil dimağlar azaltılabildiği oranda insanlık yücelirdi. Hapishaneleri dolu, okulları boş, fakiri işsiz olan ülkeler harap olmaya mahkûmdu. Sefalet azalmadıkça tüm eğitim girişimleri, tüm çabalar boşa giderdi.
Sayfa 18 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Kentsoylular için demokrasi, düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, bilimsel eğitim, laiklik,kadin-erkek eşitliği gibi konular en az iş bulup bulamadıkları, eve ekmek götürüp götürmedikleri kadar önemlidir. Bu tür kavramlardan uzaklaşılması onları iş bulup bulamamak kadar rahatsız eder.
Taşralilarin, demokrasi, düşünce özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, bilimsel eğitim, laiklik,hukukun üstünlüğü gibi konularda pek fazla ilgisi yoktur.Daha çok iş bulup bulmadığı, evine ekmek götürüp götürmediği gibi temel sorunlarla ilgilidirler. Hatta bu tür kavramları zaman zaman evine ekmek götürmesine engel olabilecek konular olarak görecek biçimde yetişmiştir.
Sayfa 176 - Türkiye'deki Değişimin Sosyo-Ekonomik AnaliziKitabı okuyor
Basınımız ve Eğitim sistemimiz şovenizm, militarizm, dogmatizm, konformizm ve cehalet üstüne kurulu. Hükümetin keyfi yönetimi sınır tanımıyor, tarihte eşi benzeri görülmemiş ölçüde sınırsız; basın özgürlüğü, düşünce, ifade, seyahat özgürlüğü, sanki İnsan Hakları Beyannamesi yokmuşcasına kısıtlı.Devasa bir polis örgütü kurduk, ihbarcılığı ulusal bir kurum haline getirdik, fiziksel ve ruhsal işkenceyi ince, rafine bir bilim haline getirdik.
Neden boşanmaya çalışan kadınlar ve genç insanlar şiddetin hedefinde?
İşte tam burada birbirine bağlanıyor meseleler: Boşanma hakkını kullanmak kadınların karar alma özgürlüğünün sembolü, genç insanlar bu özgürlüğü kazanmanın; gele-ceğin sembolü olarak görülüyor. Özellikle de üniversiteli kadınlar, eğitim alan kadınlar. Bu dinamiği şiddetle bastırırsa kendi imtiyazını koruyacağını sanan bir erkeklik var. Kadınların
Sayfa 112Kitabı okudu
804 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.