Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İyi türden bir eğitimin;
En iyi ve en yüksek işlevi, öğrencisine tatmin sağladığı her seferde, bunun ikinci elden başkalarına da fayda getirdiğinden emin olmasıdır.
Aydının gerçek işlevi yöneticilik, örgütleyicilik ve eğitimciliktir. Sorun genişleyecek, "yönetici işlevini" karakteristikleri, eğitimin genel ilkesi ve her insan kişiliğini oluşturan özellikler ile örtüşecektir.
Reklam
"..Eğitimin işlevi sizin çocukluktan başlayarak, başka birisine benzemeye çalışmak yerine, sizin kendiniz olmanızda size yardımcı olmak olmalıdır.."
Ne var ki eğitimin en önemli işlevi olan merak etme, gözlem yapma ve soru sorma sınıfta yer almadığı zaman, öğrencinin düşünme yeteneği de gelişemez.
Sayfa 141Kitabı okudu
Benim için İnsan, pek çok mekanizmadan oluşmuş bir makine. Bu mekanizmaların ahlaki ve zihinsel olanları, içerideki Efendinin dürtülerine göre otomatik olarak hareket ediyorlar. Bu efendiyse, mizaçtan ve pek çok dış etkenle eğitimin birikiminden inşa edilmiş. Makinenin tek işlevi, arzuları iyi ya da kötü olsa da Efendinin ruhsal tatminini sağlamak. Mutlak iradesiyle itaat edilmesi gereken, her zaman da itaat edilen bir makine. G.A: Belki de "Ben" nefistir, olamaz mı? Y.A: Belki de öyledir. Nefis nedir? G.A: Bilmiyorum Y.A: Hiç kimse bilmiyor.
Zor Bir Soru
Benim için insan, pek çok mekanizmadan oluşmuş bir makine. Bu mekanizmaların ahlaki ve zihinsel olanları, içerideki Efendinin dürtülerine göre otomatik olarak hareket ediyorlar. Bu efendiyse, mizaçtan ve pek çok dış etkenle eğitimin birikiminden inşa edilmiş. Makinenin tek işlevi, arzuları iyi ya da kötü olsa da Efendinin ruhsal tatminini sağlamak. Mutlak iradesiyle itaat edilmesi gereken, her zaman da itaat edilen bir makine.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
(x[-_-]x)..Sizlere İyi Geceler..(x[-_-]x)
Eğitimin asıl işlevi, sizden bir katip, yargıç, başkan çıkarmak değildir; bu çürümüş toplumun tüm yapısını anlamanıza yardım etmek ve özgürlüğe erişmenizi mümkün kılmaktır ki çemberi kırıp farklı bir toplum, yeni bir dünya yaratabilesiniz..
Çoğunlukla gayet gösterişli olan diploma törenleri, tıpkı Ortaçağ'daki genç soyluların şövalyeliğe kabul törenlerine benzer. Aslen çok açık, fazlasıyla apaçık olan eğitimin teknik işlevi, bir teknik yetkinliğin aktarımı ve teknik olarak en yetkin olanların seçilmesi yönündeki işlev, bir toplumsal işlevi gizler: Bu, toplumsal yetkinliği statüleri gereği ellerinde tutanlara, yani burada kullanılan terimle nisei'lere (ikinci kuşağa) yönetme hakkının verilmesidir. Burada, Japonya'da da tıpkı Fransa'da olduğu gibi, sanayiyi yönlendiren yöneticilerin, büyük doktorların, üst düzey bürokratların, hatta siyasi yöneticilerin oluşturduğu okula bağlı kalıtsal bir arîstokrasi vardır ve bu okula bağlı soyluların önemli bir bölümü, soyluluk unvanlarını akademik ünvanlara dönüştürmüş olan eski gerçek [ kan bağına dayalı] soyluların mirasçılarıdır.
180 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.