-Eğitim,
"Eğitimin işlevi sizin çocukluktan başlayarak, başka birisine benzemeye çalışmak yerine, sizin kendiniz olmanızda size yardımcı olmak olmalıdır. "
- 
Jiddu Krishnamurti
Laik Eğitimin Gericileştirilmesi ve Köy Enstitüleri
Sabahattin Ali, 1946 yılında Hasanoğlan Köy Enstitüsü’ne geliyor ziyarete. Devlet tiyatrolarının kurucusu, Hitler Faşizminden kaçan demokrat Alman tiyatrocu Karl Ebert’e tercümanlık yapmak üzere birlikte geliyorlar. Ama Sabahattin Ali, Karl Ebert’ten çok daha fazla ilgi görüyor. Tabiî S. Ali, yazar, şair, konservatuarda hoca. O bakımdan
Ben zeki doğmuştum, beni eğitim mahvetti, der Mark TWAİN. Bugün bir öğretmen olarak dönüp geçmişten şu zamana kadar şöyle bir bakınca ona hak vermemek elde değil. Okudum, öğretmen hatta idareci oldum ama eğitimin bana verdikleri benden alıp götürdüklerinin yanında birer toz zerresi. En başta da yaratıcılığım... Okulda geçirdiğim zaman arttıkça, dört duvar arasında içi boşaltılmış salt bilgilerle, somut bir işlevi olmayan niteliksiz girdilerle doldukça günden güne eridiğimi bugün acı bir şekilde fark ediyorum. Düzelir mi, düzelir. Ama çok fazla çabayla çok başka bir sistemle. O da bizde yok. Yazık, geriden gelenlere, çocuklarımıza yazık.
“En geniş ve en genel anlamıyla eğitim; çocuk olsun, genç olsun, insanda sosyal hayata ve çağa uygun tutum ve davranış değişikliği sağlamaktır. Eğitimin işlevi, topluma sağlıklı bir uyum yapabilmesi için insanı etkilemektir. Bu etkileme geçmişteki sosyal ve ulusal değerleri tanıtıp benimsetme, değerler ve hünerler kazandırma yoluyla olur” (Kavcar, 1999).
Jiddu krishnamurti.
Eğitimin işlevi sizin çocukluktan başlayarak, başka birisine benzemeye çalışmak yerine, sizin kendiniz olmanızda size yardımcı olmak olmalıdır..