Güney eyaletlerinin köleliği yaygınlaştırma çabalarına karşı durmak amacıyla 1854'te Cumhuriyetçi Parti kurulmuştur. Cumhuriyetçi Parti'nin ve yeni başkan Lincoln'ün köleliği yasaklamak istemesinin altında yatan neden, onların özgürlük ve demokrasiye olan bağlılıklarından ziyade ekonomik etkenlere de dayanmaktadır. Çünkü İngilizler
Sayfa 47 - AltıKırkbeş YayıneviKitabı okuyacak
Sosyal bilimler ile ahlak felsefesi arasında ne fark vardır? bir konu farkından çok, bu konuya yaklaşım tarzı farklılığıdır. Sosyal bilimler gerek bireysel, gerek toplumsal; gerek normal gerek anormal, ekonomik, toplumsal, siyasal vb. insan davranışları ile, onlara ilişkin olgusal gerçekleri sergilemek; insanların nasıl ve neden dolayı o davrandıkları biçimde davrandıklarını göstermek; bu davranışlarına ilişkin modelleri ve yasaları -eğer varsalar- ortaya koymakla ilgilenirler. Oysa ahlak felsefesi, insan davranışlan ile bu davranışların doğru mu yanlış mı, iyi mi kötü mü olduğu sorusunu sorarak ve buna ilişkin birtakım değerlendirmelerde bulunarak ilgilenir.
Sayfa 128 - Serbest akademiKitabı okuyor
Reklam
En uç siyasal araç olarak savaş, her türden siyasi tasavvurun temelinde yatan dost-düşman ayrımı olasılığını açığa vurur. Savaş, yalnızca insanlığın zihninde böylesi bir ayrım gerçek olarak varolduğu ya da en azından reel açıdan olası görüldüğü sürece anlamlıdır. Buna karşılık "saf" dinsel, "saf" ahlaki, "saf" hukuksal ya da "saf" ekonomik saiklerle yürütülen bir savaş mantığa aykırıdır. Dost-düşman ayrımının ve savaşın, insan yaşamındaki bu özgül karşıtlık alanlarına dayandırılması mümkün değildir. Savaşın imana dayalı, ahlaki açıdan iyi ya da kârlı olması gerekmez; bugünkü savaşlar sayılanların hiçbirine karşılık gelmemektedir. Bu basit bilgi genellikle dinsel, ahlaki ve diğer karşıtlıklar, siyasal karşıtlıklar düzeyine yükseltildiği ve belirleyici olan dost-düşman ayrımının nedeni haline getirildiği için bulanıklaşmaktadır. Ancak mücadelede bu ayrım yapıldığı andan itibaren asıl belirleyici karşıtlık salt dinsel, ahlaki ya da ekonomik değildir, aksine siyasaldır. Esas soru daima, dost-düşman ayrımının gerçek bir olasılık ya da gerçeklik olarak, kendisini doğuran insani saiklerden bağımsız biçimde, gerçekten varolup olmadığıdır.
Sayfa 66 - Metis Yayınları
Babayla olan ilişki oldukça farklıdır. Ana içinden çıktığımız yuva, doğa, toprak, okyanustur; Baba bu doğal yuvada hiçbir şey temsil etmez. Çocukla yaşa­mının ilk yıllarında «şöyle bir» ilişkisi olmuştur, o ilk dönemlerde çocuk için onun taşıdığı önemin, anneninkiyle karşılaştırılması mümkün değildir. Ama baba doğal dünyayı temsil etmiyorsa da,
İyilik ve sevgi, insan ilişkilerinde en şifalı otlar ve maddeler olarak öyle kıymetlidir ki insan bu merhem gibi ilaçların elden geldiğince ekonomik şekilde kullanılmasını ister. Fakat bu imkansızdır. İyiliğin ekonomisi, en cüretkar ütopyacıların rüyasıdır.
Düşüncelerimizin önemli bir yönü, Marx ve Engels'in belirtmiş olduğu gibi, toplumun materyalist bir tabakalandırılışına dayanmaktadır. Bu yazarların öğretilerine göre, ekonomik temel, bir milletin içerisinde yaşadığı teknik kalıplar, "ideal, mantıksal üstyapıyı", bireylerin düşüncelerini ve davranışlarını belirlemektedir.
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.